Kriz
Yarım saatlik bir yürüyüşten sonra alış veriş merkezindeyim. Her biri diğeri tarafından kurulan ve yadsınan insancıkların içinde; alış veriş arzusunun cezalandırdığı kadınların ve kadınsı davranışlara ve meziyetlere sahip erkeklerin içinde; sürekli suç işleyen ve sürekli vicdan azabı çeken işsizlerin içinde. Şişmanlar, sıskalar, çocuklar, yaşlılar, kıçı açıklar, tıpalılar. Kum gibi kaynıyorlar. Ciddi, gülünç, garip insanlar. Kendilerinden yana yürüyen bu insanların mutluluğu araması, bulması diye bir şey yok, mutluluk bunları buluyor, tabi bin kişiden birini.