Tabii o zamanlar Sivas’ın dört tarafı sularla çevrili. Şimdi sular çekildi cıs çıplak ortada kaldı. Zaten başlıca geçim kaynağımız da karides, kalamar, deniz anası, midye gibi deniz ürünleriydi. Kangal’da mesela eskiden Kangal köpeği falan yoktu, Kangal lüferi vardı. Sekiz on lüfer beş yüz koyunu götürür getirirdi.
Çocukluğum desen Natoyolu’nda çöplük üzerinde kalamar yemekle geçti. Beslenme çantam vardı, okula midye, ıstakoz, yengeç götürür, öyle yerdik. Bazı arkadaşlar zenginlikten olsa gerek hamsi getirirdi, öğretmenlerimiz onlara kızardı. “Olan var olmayan var, okula hamsiyle gelmeyi yasaklıyorum,” derdi. Balıklar mesela hayatımıza öyle girmişti ki mahalleler arası futbol takımı kurardık, isimlerini İstavritspor, Sardalyaspor, Ahtapotspor koyardık. Tuzluçayır’ın mesela en ünlü futbol takımı Jumbo Karidesspor'du. Önüne gelene beş çekerdi.
O zamanlar Sivas’ın dört tarafı Ankara’nın üç tarafı sularla çevriliydi. Ankara’nın diğer boşta kalan kısmı telle çevriliydi. Bir ihtimal kalamar ve karidesler oradan geliyordu. Sonra hangisi hatırlamıyorum belediye başkanlarından biri orayı ıstakozla ördü. Istakozlar o kadar çoktu ki memlekette millet gecekondusunu ıstakozla örerdi.
Ben mesela yengeç kızartmasını çok severim. Sonra tarifi de çok kolay. Tavayı ısıtıyorsun yengeci içine atıyorsun. Yalnız yengecin iyi pişmesine dikkat etmek lazım yoksa yan yan kaçıyorlar. Ben böyle az pişmiş yengeci elimden çok kaçırdım. Akıllı hayvan yengeçler çaktırmadan kaçmaya çalışırlar ama dikkat etmek lazım.
Ben şahsen Diyanet İşleri Başkanlığına buradan bin şükürlerimi gönderiyorum. Allah Kılıç Ali Paşa’yı başımızdan eksik etmesin. Millet olarak kalamar ve karides yemekten bıkmıştık. Artık balina, köpek balığı, ahtapot falan yemek istiyoruz. Buradan Diyanet İşlerine nacizane bir önerim daha olacak. Hazır diyorum eliniz değmişken kalkan balığını da yasaklayın. Ne o öyle “kalkan” diye balık ismi mi olur? İnsanın aklına bin bir türlü şey geliyor. Ne kalkıyor, kime kalkıyor? Zaten dişi sinekten tahrik olan bir milletiz. Kaynanasını dağa kaldıran insanlar var içimizde! Kalkan deyince gör kimin şeyi kime kalkar. Allah muhafaza elimiz arkada gezer dünyaya rezil oluruz. Haydi bakalım Diyanet İşleri şeysi sana da baki selamlar. Baki kimse?
Diyanetin bu mu dünya
Diyanetin balık sınıfına girmeyen midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının haram olduğunu bildiren fetvasını sonuna kadar destekliyorum. Ne o öyle millet olarak sabah akşam karides yiyorduk! Hiç unutmam bir gün köydeyiz. Ekin biçiyoruz. Rahmetli annem öğle yemeğine azık olarak karides getirdi.
Kategori:
Bunları Okudunuz mu?
Hapishane Edebiyatı
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan
Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...
Konuk Yazarlar
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı.
“Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Yorumlar
Velican herşey bir yana'da
Velican her şey bir yana da çok önemli bir hususa parmak bakmışsın. Bu kalkan balığı meselesini ciddi tutmak lazım.
Aman ihmal etme dilekçenin arkasına dur neolur??