MÜSLÜMANLIĞIMDAN ÇOK UTANIYORUM!

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi
İçimde bir sıkıntı... Benim bir sorunum yok. Her şey yolunda çok şükür diyeyim. Oğlum gelemeyeceğim diyordu.

O bile geldi. Yediğim önümde, yemediğim ardımda denir ya. O durumdayım işte.

Ama yine de, içim huzursuz. Keşke orada yaşayan insanlar da mutlu olsalardı. Keşke IŞİD olmasaydı. Kimdir, nedir bilmiyorum. Amaçları nedir bilmiyorum. Onlarla ilgili yazılanları okuyamıyorum. Yaptıkları katliama bakamıyorum. Ezelden beri savaşlı filmleri bile izleyememişimdir. İnsanlara işkence yapılan filmlere bakamamışımdır. Bu yaşananlar film değil gerçek.

İçimdeki sıkıntı geçmiyor.

Ne yapsam huzursuzluk var içimde.

Televizyonda görmek istemiyorum onların yaptıklarını, konuşulanları duymak istemiyorum. Neden bir şey yapılmıyor? Müslümanlar neden bu duruma seyirci kalıyor? Neden hepsi bir olup  önlem almıyorlar.

Ben dün bayramımı yaptım. İki arkadaşımı ve bir tanıdığımı ziyaret gittim. Önüme sofra kurdular. Yedik içtik. Güldük. Eğlendik.

Ama içimde sürekli bir acı.

Sanki sevgilim beni terk etmiş de içim acıyor gibi...

Sanki çok sevdiğim bir yakınımı kaybetmişim gibi...

İçimden atamadığım, tam çözemediğim bir huzursuzluk, bir suçluluk duygusu. Komşusu açken, tok yatanın vay haline! gibiyim.

Che Guevara’nın bir sözü vardır. "Eğer ki dünyanın bir yerinde bir haksızlık oluyorsa ve siz bu duruma aldırmıyorsanız, insanız demeyin."

Bayrama ne gerek var şimdi! Müslümanlar şu durumda utanmadan nasıl bayram kutlayabiliyorlar ben anlamıyorum. Müslümanların şu günlerde bayram kutlaması normal mi sizce? Soruyorum?

Biliyorum çalışanlar bu vesileyle tatil yapıyorlar. Hakları da. Onlara sözüm yok elbette.

Ben bayram yaparken çok huzursuzum.

Neden kimse bir şey yapmıyor? Neden Müslümanlar bir olup bir önlem almıyor.

"Müslümanlar kadar aşağılık bir millet var mı ki? "dedi bir yakınım. Kendi de Müslüman. Ben de Müslümanım.

Şu aralar Müslüman olmaktan utanır gibiyim sanki.

Böyle hissediyorum. Elimde değil. Yürüyüş yapsak, eylem yapsak... Başka ne yapabilirim ki?

Ben olayları, gelişmeleri tam izleyemiyorum bile. Bakamıyorum. Yüreğim götürmüyor. Ama hiçbir şey yapmadan böyle seyrettiğim için de çok utanıyorum. İnsanlığımdan ve Müslümanlığımdan utanıyorum.

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...