SU DA SUSAR... İMBİKTEN DAMITILAN SÖZÜN FOTOĞRAFLARLA BÜTÜNLEŞMESİ

Görülmüştür kullanıcısının resmi
"Anlam yüklü bu başarılı çalışmayı biz okurlarıyla buluşturan Murat Türk ve Tülin Şahin Okay’a ne kadar teşekkür etsem azdır. İmbikten damıtılan sözün fotoğraflarla bütünleşmesi heyecan verici. İnsanın bakış açısını enginleştiren, hayata, doğaya ve insana dair yaklaşımları sorgulayan bu kitabın edinmenizi / okumanızı ve şiir-fotoğraf terkibinin uyuşumuna tanıklık etmenizi salık veririm.“ AYHAN KAVAK 2 No’lu T Tipi Hapishanesi A-17 Tarsus - MERSİN

 

 
Ayhan Kavak
SU DA SUSAR ... İMBİKTEN DAMITILAN SÖZÜN FOTOĞRAFLARLA BÜTÜNLEŞMESİ
  
Japon edebiyatında beş dizeli bir kısa şiir türü olan Tanka’nın dizeleri sırasıyla 5-7-5-7-7 hece kalıbıyla yazılır ve toplamda 31 heceye tekabül eder. Bu tarzda yazılan şiirler lirik muhtevadadır. Geleneksel Tanka şiirinden türeyen daha yalın bir diğer lirik şiir formatına da Haiku denmektedir. Haiku’nun Takugawa döneminde yaşayan Matsua Bashô (1644-1694) tarafından şiir biçimine dönüştüğü genel olarak kabul edilir. Bashô’nun ardılları Yosa Busan (1716-1784) ve Kobayashi Issa (1763-1827) buna daha da ivme kazandırıp yaygınlaştırmışlardır. Haiku, üç dizeden çatılırken, dizeler sırasıyla 5-7-5 hecelerden oluşmuş, toplamda 17 heceden mürekkeptir. Bu Japon lirik şiir sanatı tikelden evrensele taşmasını bilmiş; Haiku tarzındaki lirik dizeler aynı konseptle farklı dil ve kültürlerde de ürünler verilmesine yol açan bir yaygınlaşmaya dönüşmüştür. Keza Türkçede de haiku şiir kalıbıyla yazılmış bir dolu şairin başarılı şiir örneklerine rast geliriz. 
Kanımca şiirde tasarruflu dize ve hecelerin olması o şiire daha bir anlam, ritm ve derinlik katar. Cioran da sanki bu hususa gönderme yaparcasına şöyle der: ”Özü gereği sözü uzatan edebiyat, söz bolluğuyla kelime kanseriyle geçinir.” İşte Cioran’ın dile getirdiği o söz bolluğunu Haiku şiir sanatında bulmanız mümkün değildir. 
Haiku’nun mahsus mahalden dışarıya akışının bir başka güzel örneğini, 50 haikuyu 50 fotoğrafla buluşturan iki değerli sanatçının ‘Su Da Susar’ adlı çalışması olmaktadır. Bu verimi önemli kılan en büyük özelliği de kolektif emeğe dayanmasıdır. Böylesi kolektif bir çalışmanın günyüzü görüp okuruna ulaşması o kadar da kolay gerçekleşmedi. Kuşatılmış karanlık mekânlarda 28 yılını ardında bırakan Murat Türk’ün, bilinen klasik haiku formatında olmasa da ona yakın hece kalıbıyla üç dizeden müteşekkil şiirlerine, ”dışarıdan” Tülin Şahin Okay’ın o şiirleri içselleştirerek, aylara yayılan bir çaba ve arayış sonucunda görsele döktüğü fotoğraflarla eşleştirme yaptığı ortak bir eser olmuştur. Murat Türk’ün şiirlerindeki lirik imgesellik ile çok yönlü bir sanatçı olan Tülin Şahin Okay’ın fotoğraflarının bütünleşmesi estetik bir inceliği ortaya koymaktadır. 
Dedik ya, mevcut çalışma öyle kolay gerçekleşmedi. “Kırıyor bukağımı / o esrik monolog / düşsel özgürlük şarkım” gibi imge yoğun dizeler, gün aydınlığında yakılan Diyojen’in feneriyle insan aramasını çağrıştıran fotoğrafların sözle örtüşmesiyle vücuda getirilmiştir. “Çünkü kendimi buldum”un ne menem bir şey olduğunu başarılı bir görsel şölene dönüştürmesiyle taçlandı. 
Renkli fotoğraflar içeren ‘Su Da Susar’ kitabını Klaros Yayınları çıkarmış. Kitap hakkında arka kapakta Adil Okay’ın dillendirdikleri meramımı izah etmeye cuk oturduğundan alıntılayacağım: “…Daha önce şiir, öykü ve romanlarını okuduğumuz Murat Türk, bu çalışmada da haiku denemeleri yapmış. Dili ustaca yontmuş, sözün fazlalıklarını atmış, metaforlarla içeriyi, dışarıyı, gerçeği ve gerçeküstünü, dünü, bugünü, ve yarına dair düşlerini betimlemiş. 
Sanatın farklı disiplinleriyle uğraşan Tülin Şahin Okay da Murat Türk’ün haikularını / imgelerini aylar süren çaba sonucu fotoğraflarla çoğaltmış.” 
Şiir ve fotoğrafın türlü zorlukları aşarak bir potada tümleşmesinin anlamı büyüktür. Kitaba adını veren şiir de oldukça çarpıcıdır: “Su da susar / çöl hasretiyle / sessizliğin suyunu içtiğinde”. Adeta ‘sessizliğin suyunu içtiğinde’ki gibi şiir ve fotoğraf bir olup homojenize bir kıvam kazanmıştır. 
Adonis “…[Ş]iirin müzikle iç içe olması, şarkı ve müzik olarak doğaldır. Başka bir deyişle kusursuz ezgiler, ruha haz verme özelliğinin yanı sıra onu heyecanlandırmak, hayal kurdurmak ve düşünceye sevk etmek için yazılan şiir sözlerine bağlı ezgilerdir” der. 
Sözün müzikle buluşması tartışmasız bir estetik zirveye çıkmak demektir. İşte böylesi estetik zirveye ulaşıma en yakın durum da, şiirle iç içe geçmiş bu fotoğraflar olmaktadır. Murat Türk’ün her şiiri için ayrı bir fotoğraf çeken / hazırlayan usta sanatçı Tülin Şahın Okay’ın deklanşöründen çıkan kareler adeta ezgiye dönüşüp, bizleri tadına doyulmayan görsel bir zenginliğe davet etmektedir.
Anlam yüklü bu başarılı çalışmayı biz okurlarıyla buluşturan Murat Türk ve Tülin Şahin Okay’a ne kadar teşekkür etsem azdır. İmbikten damıtılan sözün fotoğraflarla bütünleşmesi ince bir sanat duyarlılığı olduğundan heyecan verici. 
İnsanın bakış açısını enginleştiren, hayata, doğaya ve insana dair yaklaşımları sorgulayan bu kitabın edinmenizi / okumanızı ve şiir-fotoğraf terkibinin uyuşumuna tanıklık etmenizi salık veririm. Edebi haz duyumsayacağınızdan kuşkum yok. 
Son sözü Murat Türk’ün dizeleri söylesin bize:
“Bir kar tanesi / tersine yağdı / çiğ kopardı güneşte” 
 
Kitabın Adı: Su Da Susar  - 50 Haiku – 50 Fotoğraf 
Murat Türk – Tülin Şahin Okay 
Klaros Yayınları, 1. Baskı Şubat 2023 
 
AYHAN KAVAK 
2 No’lu T Tipi Hapishanesi A-17 
Tarsus - MERSİN 

 
 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...