
tütün bastım yarama
kanıyor için için
derman otu koydum üstüne
ardıç kabuğunu koydum
deve dikeni kökünden ilaç yaptım
sürünga kökünden
ninemin cümle ilaçlarını
faydası yok
kanıyor kanayacak
damlaya damlaya göl oldu
bir ayağım kan deryasında kanıyor
bir ayağım buğday tarlasında
ekmek için,aş için
lokmalar boğazımda düğümlenirken
toprağın bağrında ekmeğimi ararım
yarama toprak basarak
toprağı kana bulayarak
yalın ayak dokunurum
öpercesine toprağı
minnetle, aşkla
ne verirse kabulümdür
incinmesin yeter ki
sevgilinin tenine dokunur gibi
sevdama karşılık ararım
bir elim koynumda yas tutar
ışık geçirmez kara bir perde ardında
kocaman bir boşluk
yerini dolduramam
çaresizliğin öfkesi dolar
özüme yabancı
pençesinde kıvranırım
bir elim selama durur zafer işaretinde
isyan meşalesini taşır gibi
ölümsüzlerin adını sayarak bir bir
boşluğunu doldurmaya çalışarak
yarasını avucunda tutarak sıkı sıkı
bir damla kan boşa gitmesin diye
rengini taşımak ister kavgaya
kan kırmızısı güllerin
havasını taşımak için kavgaya