sarıyı kırmızıyı yeşili giymişim
mor dağlarda beyaz örtüler
anaların leçeğini örtmüşüm üstüme
anaların acılarına bürünmüşüm
çocukların masumiyetine bürünmüşüm
ezilenlerin çaresizliğine saldırmışım
savunmalarımı kuşanmışım
kurtuluşun yolunuu döşemişim
konuşmayan dilleri çözmüşüm
sagır kulakları,görmayen gözleri,
açmışım yasakların bağını
açmışım cehennemin kapısını
analık kudretinde doğurdum
kavgayı,baş kaldırıyı
özümün gücüyle yürüdüm
zulmün zorbalığın üstüne
özüm zorbalığa boyun eğmez
kurbanlar vermişim özgürlüğe
anaların doğurganlığıyla
kavgalar vermişim meydanlarda
dağ başlarında kalmış cesedim
varsın mezarım da olmasın
zulme karşı kurduğumuz,
kalenin burcuyum ben
her daim uyanık bekçisiyim
elimde filintam nöbete durmuşum.
