
Sana yazdım bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abartma yok sözlerimde, eğer duyuyor, işitiyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni isterim. Alışamadım ya, alışmak da istemiyorum!.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik!.. Tüm dünya “anneler gününü” kutlayacakken senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor bana be anne.
Kızgınım sana!.. Kızgınım erken gitmene!.. Kızgınım ya elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Elimden bir şey gelmediğinin de!.. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydin Rabbimden... Daha kalsaydın bizimle be annem. Biraz daha kalıp, her sabah sesini duyup hayır duanı alsaydım. Kalsaydın da yarın elini öpmeye gelseydim. Ama olmazdı değil mi? Olmadı da! Olamadı!
Herkes beni güçlü sanıyor anne. Oysa ne kadar güçsüz olduğumu bir tek sen bilirsin. Senin gözünde halâ küçük şişko bir oğlan çocuğuyum, hiç büyüyemeyen, büyümek de istemiyorum. Sanki hâlâ beş yaşındayım ve öyle kaldım. Sana o kadar ihtiyacım var ki anne. Sakın beni unutma. Bir yıldız gibi kayıp gitsen de masmavi gökyüzüne yine de beni unutmayacağını biliyorum anne...
Sen varken her şey güzeldi anne. Daha bir emin basıyordum yere... Adımlarım daha hızlı yüreğimde daha çok umut var idi anne... Her şeyi daha çok seviyorum seninle. Seninle daha çok gülüyor daha az üzülüyordum.
Küçük şeylerden mutlu oluyor, çocuklar gibi oyun oynuyordum Kürkçü köyümün derelerinde, evimizin altındaki çay kenarlarında, bacalarda ve basmalarında.
Kalp kırmıyorum anne hiç beceremedim bunu... Cam kırıyorum, bardak kırıyorum ama kalp kırmıyorum, o yüzden kimse beni sana şikâyete gelmiyor... Kimseyi sırtından vurmadım anne... Kalleşliği öğrenemedim. Öğrenmek de istemiyorum.
Çekip gitmeyi de... Zoru seçtim hep kolayı hiç sevmedim sevemedim...
Birini sevmedimse hiç sevemedim... Sevdiğimi ölümüne sevdim be anne...
Ünlü şairlerimizden Necip Fazıl KISAKÜREK ise annelerimizin hayatımızdaki önemini şu dizelerle dile getiriyor.
“Bir zincir istiyorum, hırsımı bağlayacak
Bir yangın istiyorum, ruhumu dağlayacak
Bir ana istiyorum, başımda okşayacak”
Minik bir yüreğe; koca bir aşkı yüzlerce dostu sığdırdım anne... Hepsi senin kadar sevdiler beni... Kimi karım -o da beni bırakıp gitti- kimi çocuklarım, kimi ablam, kimi abim, kimi kardeşim, kimi dostum, kimi arkadaşlarım anne...
Cana can katmakla başladı her şey... Senin kınalı kuzun, dördüncü göz ağrın, sarı şişko oğlun aslında çoktan büyüdü anne... Hayatı tanıdı. Düştü kalktı... Yine yoluna devam etti dostlarla...
Meğer dilimdeki ve beynimdeki en güzel kelime (Havva) senin adınmış. Sana her seslenişimde ya acım dinmiyor ya da sevgim coşuyor... Anneciğim.
Sen hayatımın kutup yıldızı oldun. Nereye gidersem gideyim ışığının altında sevginle uyuyorum. Doğru yolu buluyorum. Seni çok seviyorum Annem.
ANNELER GÜNÜ Tüm Anne ve Evlatlara Kutlu Olsun!
OĞLUN; ALİ CEMAL TÜRKMEN- 11 MAYIS