"Uzakların Öyküsü"
Yazar bizim kuşağın bir savrulanı, o da uzakları zorunlu barınma yeri olarak bilmiş. Uzak da olsa bile doğduğu toprağı, gizemli diyarın tınılarını ve özlemini hep yüreğinde saklamış ki gün gelince boy vermiş, çocuklarına, çevresine bunu bir güzel de aşılamış.
Uzakların öyküsü kendi halinde küçük insanların sıcacık, ekmek buğusu gibi sımsıcak, okuyanı sarıp sarmalayıp tanımadığımız diyara konuk ediyor.
Çok güzel anlatmış insanları, özlemini ve kendi toprağını, hissederek, koklayarak.