Tutuklularla dayanışmak için "Duvarları aşan çizgiler" sergisi

Görülmüştür kullanıcısının resmi
'ZOR ŞARTLARDA ÜRETİM' Tutukluların çok zor şartlar altında çalıştıklarını da dile getiren Adil Okay, her şeye rağmen yine de çok iyi sonuçlar çıkardıklarını belirterek, "Tutuklular, tutuldukları hücrelerde yetersiz malzemeyle çalışarak üretilebileceğini gösterdiler. Örneğin gazeteci ve ressam Zehra Doğan’ın, boyalı kalem, fırça, tuval gibi malzemelerin yasak olduğu Tarsus Kadın Hapishanesinde, regl kanı, sebze ve meyve artıklarını kullanarak boya yaptığını öğrendik. Cebrail Çakto adlı mahpus, davetimizi aldığını ama apar topar eşyalarını, resim yapmak için kullandığı araç gereçlerini alamadan sürgüne gönderildiğini, getirildiği Rize Kalkandere hapishanesinin kantininde de bu malzemelerin satılmadığını yazdı. Dönem dönem basında da yer alan, TBMM’sinde Soru Önergeleri’ne konu olan bu keyfi yasaklar saymakla bitmez” ifadesinde bulundu.

...
Ergin Çağlar yazdı:
Yazar-şair Adil Okay, cezaevindeki çizerlerin özgürlük temalı eserlerinden oluşan "Duvarları Delen Çizerler" adlı proje hazırladı. Okay amaçlarının tutuklulara yönelik farkındalık yaratmak olduğunu ifade etti. 

 

Cezaevlerindeki tutukluların yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek ve seslerini duyurmak amacıyla birçok kampanya yapan Görülmüştür Ekibi’nin kurucularından yazar ve şair Adil Okay, “Duvarları Aşan Çizgiler” projesi hazırladı.  Cezaevlerinde bulunan ressam ve karikatüristlere ulaşarak "Özgürlük" temalı karikatür talep eden Okay, cezaevindeki isimlerin yaratıcılıklarını daha görünür kılmak istediğini ifade etti. 

 

Olağanüstü Hal’den (OHAL) sonra cezaevlerinde çok fazla tutuklunun farklı cezaevlerine sevk edildiğini ve bu nedenle daha önce temasta oldukları isimlere ulaşmakta zorlandıklarını söyleyen Okay, taahhütlü mektuplarının ve fakslarının cezaevlerinde kaybolduğunu; kimilerinin de “Kurumda yoktur” mührüyle geri döndüğünü aktardı. 

 

Tutuklulara ulaşmak için büyük çaba sarf ettiğini dile getiren  Okay, "Uzun uğraşlardan sonra ulaşabildiğimiz mahpuslardan 20’si çizdikleri özgün karikatürlerini bize yollayıp projemize katkı sundular” dedi. 

 

'ZOR ŞARTLARDA ÜRETİM'

 

Tutukluların çok zor şartlar altında çalıştıklarını da dile getiren Okay, her şeye rağmen yine de çok iyi sonuçlar çıkardıklarını belirterek, "Tutuklular, tutuldukları hücrelerde yetersiz malzemeyle çalışarak üretilebileceğini gösterdiler. Örneğin gazeteci ve ressam Zehra Doğan’ın, boyalı kalem, fırça, tuval gibi malzemelerin yasak olduğu Tarsus Kadın Hapishanesinde, regl kanı, sebze ve meyve artıklarını kullanarak boya yaptığını öğrendik. Cebrail Çakto adlı mahpus, davetimizi aldığını ama apar topar eşyalarını, resim yapmak için kullandığı araç gereçlerini alamadan sürgüne gönderildiğini, getirildiği Rize Kalkandere hapishanesinin kantininde de bu malzemelerin satılmadığını yazdı. Dönem dönem basında da yer alan, TBMM’sinde Soru Önergeleri’ne konu olan bu keyfi yasaklar saymakla bitmez” ifadesinde bulundu.  

 

ZORLUĞA RAĞMEN SERGİ AÇILACAK

 

Okay, “Sonuç olarak tüm engellere rağmen elimizde sergi açacak bütünlükte, 70 adet karikatür birikti. Ancak daha ulaşamadığımız yüzlerce mahpus çizerin olduğunu, hapishanede o zor koşullarda üretenlerin sayısının bu sergide yer alanlardan fazla olduğunu belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı. 

 

Elde ettikleri karikatürleri ilk olarak 2 ila 6 Nisan tarihlerinde Mersin’in Akdeniz İlçesinde bulunan İçel Sanat Atölyesi’nde sergileyeceklerini aktaran Okay, bu proje ile amaçlarını şu şekilde sıraladı:

 

"* 2019 yılı itibariyle hapishanelerde sayıları her geçen gün artan 260 bin tutuklu ve hükümlünün varlığını dışarıdakilere yeniden anımsatmak.

 

* İçerinin sesini, içeridekilerin rakam – istatistik olmadığını, dışarıdaki insanlara göstermek, duyurmak.

 

* Hapishane idarecilerinin 'rehabilitasyon' yerine akıl almaz disiplin cezalarıyla, yasaklarla tecrit ettiği mahpus sanatçıların ruhsal sağalmalarına katkı sunmak.

 

* Hapishanelerde plastik sanatlarla ilgilenen mahpusları teşvik etmek. Kendilerini ifade olanağı sağlamak.

 

* Bazı hapishanelerde “Hapishane yönetmeliği - tüzük yok sayılarak” keyfi olarak konulan renkli kalem yasaklarına dikkat çekmek, en azından Türkiye’nin de imzaladığı (2006) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Cezaevi Kurallarına uyulmasını sağlamak, Türkiye’deki 400’e yakın hapishanenin çok azında faaliyette olan 'Sanat Atölyelerinin' işlevli hale getirilmesi için kamuoyu oluşturmaktır."

 

MA / Ergin Çağlar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...