Götür uzaklara
Gülüşü solmayan
Çocukların ülkesine
Bir dost eli sıcaklığında
Acılar sağımı solumu
Çekiştirmeden daha
Olur ya
Düşerim belki
Bu yolculuğun
Yalnızlığı
Yorgunluğu
Taşı toprağı
Ayrılığı
Karanlığı var
Tut elimden
Götür ötelere
Çocukluğumun
Tepelerinde
Koşarken
Elim sende oynadığım günlere
Vermem seni kimselere
Kayalıklara çarpan sesim
Yankılanıp
Yükselir özgürlüğe
İşte şu tepenin ardında
Gölgesinde uyuduğum
Ağacın altında
Bacası tüten evden
Bir buğday tanesinin
Harman olduğu
Yaşamın başladığı yerden
Yola çıkmadan evvel
Özlediklerimin
Her biri bir başka yerde
Çabuk çabuk ol biraz
Işımakta güneş
Dağ eteklerinden
Göğe yükselmeden
Gel
Çimlerin üstünden
Çiğ taneleri kurumadan
Tut elimden
Bir kaç adımda
Hasretimin
Gölgesi düşer
Irmağa
Sen gibi
Ben gibi
Biz gibi
Akar gider zamanda
Zihnimin yolculuğu
İnsan nasıl istemez
Nasıl işlemez
Nakış nakış
Böylesi sevgiyi
Tut elimden
Çocukluğu var içimde
Sevinçlerimin
Her mevsimde gülümseyerek
Açan
Coşkun gençliğe
Doğru akan
Sevilmek var
Bir de yaşlanan
Beden
Sona doğru
Azar azar tükenen
Tut elimden
Bilmez miyim
Geçip giden
Her anımda bağlıyım sana
Bundan ötesidir bana kalan
Yürüdüğümüz yol biterse eğer
Umudu içerim
Yudum yudum
Yüreğimin en derin yerinde
Sıcaklığında saklarım
Seni zaman
Ürperen titreyen
Acıya kırılan yerinde değil
Sen yolumun
Görünmez yolcusu
Her anımda hissettiğim
Zaman
Akıp gideriz
El ele göz göze
Tahtadan beşik midir
Tıkır tıkır sallayan
Uyut beni
Uyu biraz