Masum bir uykuya yumulurken gözlerin
Deseydim suskunlukla dudaklarını çizsem
Ellerin yerine anılarına iki çiçek bıraksam
Gülüp geçerdin yitikliğe
Şimdi… gözyaşları kolye gibi takıp ölümün boynuna
Yine yeşerir mi çocukluğun sabahın dalından
Gidilir mi öyle erkenden
Şiirin mürekkebine kalan acı makam
Adına giydirdiğin YAS
MİNA’dan kirpiklere yağan yağmur
Söyler misin?
Yazar mı günlerini toprakça konuşan kalemin
Gittin işte
Öksüz bir yara
Issız bir rüzgâr
Üşüyen bir sevgi kaldı geride
Gittin
Kesilirken nefesim en ince yerinden
Ne kadar ıslak yanakları çıldıran şu hüznümün
Yüreğine kıymış bir kent
Mevsimsiz kuşlar
Söyler misin?
Ne sen ne hayat doymayı tatmamışken
Öyle ardına kadar açık bırakılır mı kapılar
Duymayacağım seni biliyorum
Bundandır sana bu ağıdım
Ah
Şimdi
Gözyaşları kolye gibi takıp ölümün boynuna
Yine yeşerir mi çocukluğun sabahın dalından
Kategori: