SİS, YANGIN, GECE VE HÜZÜN
Elindeki elişine ömrünü verirken annemiz, arada bizlerin mızmız isteklerini yerine getirmek için yerinden kalkardı.
Soluk bir ışık, sararmış hatıralar gibi tepemizde sallanırken, o eski radyodan da dünyanın sonsuzluğu şarkı olur akardı yüreğimizin pembesine.
Şimdi usul usul bizi terk ederken o hatıralar, bizle birlikte büyüyor yalnızlığımız da.
Bir telkari, bir oya, bir örtüydü o eski zamanlar.