
Bu son mektubum olmasa da
İçimdekini söyleyeyim sana
Kaç bahar geçti bilmem
Kavuşamayan kalmadı hasretine
Bir tek sen kaldın gelmeyen
Bekleyen de ben
Hani o kıllı Hatçe’yi görsen
Hele bir de yamuk Maho’yu
Neredeyse torunları olacak
Hani diktiğimiz elma ağacı var ya
Kaç meyve verdi sayısını unuttum
Yanındaki kaysı ağacı yaşlanıp kurudu
Musalla taşının çağırma zamanı geliyor
Sevdiğin saçlarımı düşün
Yanaklarım buruşmadan
Ellerim titremeye başlamadan
Gözüm feri azalmadan
Yani yüreğim dayanmalı seni görünce
Kollarım sarılmalı
Bir çay demleyecek kadar enerjim
Bir dem sofrası kuracak kadar gücüm olmalı
Dertlerimizi
Hasretliğimizi
Sensiz neler yaptığımı
Seni nasıl sabırla beklediğimi
Anlatacak kadar nefesim olmalı
Geç kalma
Bak ağarmaya başladı saçlarım
Her gece
Seni görüyor rüyalarım
Duydun mu sesimi
Sevgilim
Bektaş Tosun 22 Eylül 2014