Sürgün/ Arıcı İbrahim'in Öyküsü

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi
Sevgili Mehmet Söğüt'ün kaleminden Arıcı İbrahim'in öyküsü... Sınırsız Kitap ve Yayıncılık'tan çıktı. Birkaç gün içinde dağıtıma verilecek. Kitap siparişi için Serkan Akkuş ve Facebook'taki sınırsız kitap ve yayıncılık sayfasından temin edebilirsiniz. Tel: 0090 545 376 21 22

 
Bu roman, İbrahim Gezer ve ailesinin yaşadığı trajedilerden yola çıkılarak yazılmıştır. Tarihler birebir olmayabilir ancak yaşadıklarının yanında bu anlatılanlar bir hiç gibi kalır. Gezer ailesinin yaşadıkları daha önceleri ‘’Arıcı’’ adında bir dokümanter filmle de anlatılmıştı. Film birçok Avrupa ülkesinde ödüller aldı. Ancak onların ve onlar gibilerinin yaşamını kaleme almak da gerekiyordu. Çünkü bu ve benzer yaşam hikayeleri herkesçe bilinmeliydi...
 
Nurhak Bakışlı Oğul
Hey! Nurhak…
Hey! Kalbimizin, sol tarafı,
Hey kıblemiz
Ey! Nurhakların Asil oğlu
Yüreği Şahan oğul
Dağları yatak-yorgan belleyen,
Dağları hayatın özü belleyen oğul.
Eğer gerilla olmak:
Tırnaklarıyla yoktan var etmekse,
Sen dağları tırnaklarınla deldin.
Eğer gerilla olmak bir çağı değiştirmek
Yeniçağlara akmak ise
Sen kucakladığın her anneyi, her babayı
Gözlerindeki ışıkta doğurdun.
 
Ey Nurhak bakışlı oğul
Eğer gerilla olmak gerektiğinde;
Gerektiğinde vurulmaksa her kuytulukta
Sen her kuşluk vakitlerde vuruldun
Eğer cadde cadde,
Dağ dağ gezmek ise
Eğer işkenceye direnmekse
Eğer hapislik ve sürgünlükse
Sen bağıra çağıra
Sen şen gülüşlerle yürüdün tüm bu yolları
 
Eğer gerilla olmak hiç olmayacak yerlerde
Ben buradayım demekse:
Hey oğul!!!
Sen Pervari’nin adı bile bilinmez
Sessiz bir caddesinde
Ben buradayım dedin.
Eğer gerilla gerekirse düşmanın içine sızmaksa
Sen vurulurken
Düşman elbiseleriyle vurulan ilk gerilla oldun.
Ey Nurhakların bilge, altın oğlu
Eğer fedakârlıksa, eğer gerillacılık katıksız bir duruşsa:
Sen tereddütsüzce indin: yaşamdan ölümün kıyısına,
Ölümün kıyısında yeni bir yaşam bırakarak
Eğer gerilla katıksız bir katılışsa hayata
Sen tıpkı aşk gibi karşılık beklemeden sevdin dağları
Bir kızı sever gibi..
 
Ey gözümün nuru
Ocağımızın şen sesi,
Güler yüzlü, yangın yürekli
Sevda bakışlı, aşk kokulu
Şafak duruşlu,
Nurhak boylum
Nergis kokulu oğlum,
Kalbini fırtınalı göllere batıran oğlum
 
Şimdi hangi caddeye ses versem
Sesim bana geri dönüyor.
Şimdi hangi dağa gidip bakışlarını arasam,
Benim bakışlarım bana geri dönüyor.
Ey kaderini benim yaratamadığım,
Benim kaderimi belirleyen oğul:
Şimdi hangi yüze baksam,
Senin görürüm.
Her sokağın tenhalığında;
Gerilla sesleri duyarım.
 
Ey oğul.
Ey oğul yönümü ne Allaha ne kula çevirir oldum
Yönüm senden yana dağlara döner her vakit.
Kirpiklerim;
Aksakalım bir bıçak oldu da;
Yavaş yavaş değil,
Hızla doğrar oldu kalbimi.
Ey beni babası gibi kucaklayan; oğullarım kızlarım..
Neden canım bu kadar acır?
Neden bu kadar çöker omuzlarım?
Eğer bir gerillanın;
Eğer bir devrimcinin babası olmak
Tüm bunlara eyvallah demekse,
Derim oğullarım, kızlarım..
 
Bakma sen bana öyle oğul.
Görmeyeyim o gülen gözlerinde hüzün.
Bakma sen bana:
Ellerim, kalbim, bakışlarım topraklarıma değmediğindendir,
Bu sessiz haykırışlarım.
 
Eğer en yüce, en tartışmasız devrimcilik,
Geleceğe anlamlı bir not bırakmaksa:
Sen en güzel notu bıraktın.
Asker elbisesiyle vurulan ilk gerilla olarak
Beni kendinden doğurdun.
 
Eğer bir gerillanın babası olmak
Yağmura fırtınalara açmaksa bedenini
Açarım oğul.
Eğer bir gerillanın babası olmak
Güneşte kavrulmaksa,
Eğer bir gerillanın babası olmak,
Yüreğini kızgın yağa batırmaksa
Her gün batırıyorum kalbimi en kızgın yağlara
 
Eğer gerilla babası olmak; sürgünlükse
Sürgünlüğe de eyvallah derim.
Yeter ki sen rahat uyu.
Yeter ki,
Toprağında boy veren kardelenlerin kokusu gelsin bana.
Sen bil ki oğul, onurlu hayatın;
Benim namusumdur.
Tutmayan ellerime direnç,
Çöken omuzlarıma kuvvettir,
Görmeyen gözlerime ışıksın oğul.
 
Eğer gerilla babası olmak;
Parça parça olmak
Ve toplamaksa tüm parçalarımızı
Toplarım oğul.
Kavganın özünden öperim…
 
Baban İbrahim Gezer

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...