"Edebiyat Bahçesi Blog" ailesinde olmaktan mutluluk duyduğumu bilmenizi istedim. Ve sizlere “Merhaba” diyorum. Yeni bir dost eli gibi uzanır sanki size...
Daha bir gün evvelinde sarmaş dolaş olduğunuz eski yılınızda eski bir dost gibi veda eder sessizce...
Tıpkı daha önceki yıllarınız daha önceki dostlarınız, arkadaşlarınız gibi...
Yaşımız kadar dostlarımız oldu bu hayatta...
Ve sizin kaçıncı bilmem ama benim tam 53... dostum 2016'im... Eski dostlarım gibi çok bir anlam yüklemeden karşılayacağım bu kez seni...
Onun getirdikleri bir yıllık valizinde saklıydı ne de olsa... Hayatıma 365 günde altı saatte, serpiştirip gidecekti vakti geldiğinde...
Ve ben de nasibime düşeni kayıtsız şartsız kabul edip onu ağırlayacaktım bu süre zarfında...
Üzgünüm dostum seni kuru bir "HOŞ GELDİN"LE karşılayacağım bu sene... Diğerleri gibi cafcaflı sözler söyleyip, beylik laflar edip, eskiden olduğu gibi kırmızı veya yeni karşılama rengi mavi halılar sermek gelmedi bu kez içimden neden mi?
Çünkü; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde iller, ilçeler ve mahalleler itibariyle yaşanan olaylar nedeniyle , yerleşim yerlerini terk eden vatandaşlarımı desem, işini kaybeden , yaşanan olaylarda hayatını kaybeden (sivil ve asker, polis) vatandaşlar mı , yoksa yaşanan olaylarda hayatını kaybeden zavallı çocukları mı desem, esnafların durumunu mu söylesem hangisini söylesem ki…O kadar çok sıkıntı var ki ülkemizde!
Ülkemizde yaşayan bu ve benzeri olaylara birçok insanın, derneklerin, sendikaların, üniversitelerin, hele hele bir de siyasi partilerin yeterince gerekli tepkiyi göstermemesi beni daha da çok derinden üzüyor.
Bence; “Yaşam Hakkı,” her koşulda dokunulmaz ve kutsaldır. Yaşam hakkı korunmadan, diğer hakların kullanılması olanaklı değildir. Kısaca Güneydoğuda adı konulmamış bir “SIKIYÖNETİM VAR!“
Kuşkusuz ki; hiçbir ülke, hendeklerin kazıldığı ve eli silahlı kişilerin nöbet tuttuğu böyle bir ortamı hiç kimse kabul edemez. Bugün yaşanan çatışma ve ölümlerin, halkın ödediği bedellerin en önemli sorumlusu örgüttür. Bu ortamın ikinci sorumlusu elbette Hükümet. Yani AKP ve onun üstünde bir vesayet kurumu olarak duran, anayasaya aykırı biçimde yasadışı bir fiili başkanlık oluşturan Saray yönetimidir.
Oysa silahlı tehdide karşı meşru yöntemlerle mücadele ederken, siyasetin içeride ve dışarıda ortaya gerçek bir çözüm koyması gerekir. Bunun yolu, siyaset ve toplumu sürece katarak en meşru zemin olan Meclis’te çözüm aramaktır. Tıpkı ‘Çözüm(süzlük) Süreci’nde yanlışlarda ısrarda olduğu gibi, bugünkü yanlışta ısrar, daha vahim olaylara kapı açacaktır. Belki en iyi dostum sen olacaksın; belki demekte istemiyorum, biliyor ve inanıyorum bana en iyi derecede sağlık ve mutluluğu, sevinçler, yeni umutlar, yeni gelecek, yeni projeler, yeni başarılar, yeni arkadaşlar ve dostlar edindirecek, içimi de, dışımı da çok mutlu edeceksin... Dünyamıza ve ülkemize barış, dostluk, sağlık, mutluluk, eşit paylaşım, Adalet gibi güzel dilekler ve hatta bol bereketli kazançlar sağlayıp güzel günler getireceksin... Belki önce sağlığın, huzurun ve de mutluluğun ne olduğunu bana asıl sen öğreteceksin, belki de hüznü ve sıkıntıları bana unutturan olacaksın...
Kim bilir vaktin dolup da gittiğinde belki sana "HOŞÇA KAL" demek bana en büyük acı olacak.
Yine de bağışla ne 'olur ama seni kuru bir "HOŞ GELDİN" le karşılamak geldi içimden...
"Hoş geldinnnn DOSTUM...
Gir hayatıma usul, usul...
Ve aç valizini yavaş yavaş"
"2016'nın en kadim dostunuz olması dileğiyle..." Neşeyle kalın...:))
Nerede hayat varsa, orada umut vardır.
Yeni yılda bütün umutlarınız gerçeğe dönüşmesini dilerim. Tüm insanlık için ve siz değerli okurlarım başta olmak üzere ailem, arkadaşlarımın ve dostlarım için yeni yıl başta BARIŞ, sağlık, mutluluk, başarı huzur ve bol kazanç getirmesini temenni ederim.
Her şey gönlünüzce olsun. Nice Mutlu Yıllara dilerim. Bizler barıştan yanayız, savaş değil barış istiyoruz. ALİ CEMAL TÜRKMEN
