
Şiir yazar, öykü yazar, roman yazar, makale de…
Mehmet Söğüt, Arıcı İbrahim Gezer ve ailesinin yaşadığı, başından geçen olayları romanlaştırmış. İbrahim Gezer’in “Arıcı” isimli bir belgeseli yapıldı ve birçok Avrupa ülkesinde ödüller kazandı. Sevgili Mehmet kendine bir misyon biçerek, Gezer ailesinin yaşamını, çektiği sıkıntılarını herkesin bilmesini istemiş. Çok da iyi etmiş.
İbrahim Gezer bir arıcı... Ailesiyle birlikte Elbistan’da yaşıyordu. Ama gözaltına alınarak Elbistan Jandarma Karakolu’nda beş gün tutulup işkenceden geçirilmişti. Bırakıldığı gün, karakol komutanı onu bir güzel uyarmıştı: “Bir daha buraya düşersen, seni öldürürüz!”
Bu yüzden köy köy dolaşıyor, ailesi zarar görmesin diye Elbistan’a uğramıyordu.
Devlet güçlerinin Kürt Ulusal harekete baskılarının yoğun olduğu dönemlerdi. Ya devletin yanında olacaksın ya da karşısında! İbrahim Gezer’in çocukları devlete başkaldırmış, hatta kızı Elif gerillaya katılmıştı.
Yazar romanın başında arı kovanlarını taşıyan bir kamyonla yaptığı yolculuğu anlatıyor. Yanında oğlu Ciğer ve torunu Robin vardır. isviçre’yi, Alpleri, Vevey’i, Lozan’daki bağları ve Alplerin eteklerine kurulan arı kovanlarını anlatmakla başlamış işe. Arıcı Alp Dağlarının beyaz karını görüyor ve dağ onu alıp ülke topraklarına götürüyor. Eli cebindeki bir kesede bulunan bir avuç toprağa dokunuyor. Düşünceleri şaha kalkıyor ve yaşadıkları zulmü anımsıyor. Anımsamıyor, yeniden yaşıyor aslında… Kızı Elif’in kokusunu hissediyor. İsyanını Alplere haykırıyor, sesi yankılanıp sınırları aşıyor.
Yüreğine ve kalemine sağlık Sevgili Mehmet Söğüt…