Necmettin Büyükkaya'nın Anısına 3.Bölüm

Kadir Büyükkaya kullanıcısının resmi
Akşam saatlerinde Diyarbakır’a gelen ve otele yerleşen Melle Bahtiyar’ı Gülten Kışanak başkanlığında bir BDP heyeti karşılamıştı, BDP’nin verdiği akşam yemeğinden sonra Melle Bahtiyar’ın programında Necmettin Büyükkaya’nın evine nezaket ziyaretine gitmek vardı. Eve gidildiğinde Necmettin abinin eşi Cemile Büyükkaya ve çocukları Melle Bahtiyar’ı evlerinin kapısında karşılamış, duygusal anlar yaşanmıştı. Melle Bahtiyar kucağında Necmettin abinin henüz bir buçuk yaşında olan torunu ZERİ ile bir koltuğa oturduğunda kafasında Necmettin abi ile ilgili binbir anısı canlanmıştır kuşkusuz. Melle Bahtiyar’ın tam karşısında duvarda asılı Necmettin abinin bir fotoğrafı duruyordu. O an yüreğinin burkulduğunu, yüzünde hüzünlü bulutların kaynadığını anlayabiliyordum. Anlaşılan duvardaki fotoğraf onu çok eskilere götürmüştü.

Onu bu hali ve Cemile Büyükkaya’nın hüznü ve heyecanı gözlerden kaçmıyordu. Hal hatır sormadan sonra, Melle Bahtiyar bu önemli ziyaretle ilgili duygu ve düşüncelerini kısa ve öz kelimelerle ifade etti. Vefa ve bağlılığın sınavından yüzünün akıyla çıkan Cemile Büyükkaya gerçekleşen bu önemli ziyaretten duyduğu memnuniyeti kısa kelimelerle dile getirmeye çalıştı. Melle Bahtiyar: “Necmettin Büyükkaya’nın anısı önünde saygıyla eğiliyorum” deyip ekledi: “Burada bulunmaktan büyük şeref duyuyoruz. Şehit Necmettin Büyükkaya’ya karşı olan vefa ve vicdan borcumuzu ödemek için geldik. Aslında bu görevi çok önceden yerine getirmek isterdik. Ne var ki yaşanan zorluklar ve bilinen nedenler yüzünden bu görevi bir türlü yerine getiremedik. Bugün yarın diyerek bu vazifemizi bu güne kadar hep erteledik”
 
Melle Bahtiyar duvardaki asılı duran resme hüzünle bakarak:  “Kak Necmettin’in halkımız için yaptığı hizmetleri saymakla bitiremeyiz. Onun Kürdistan Yurtseverler Birliği için yaptığı fedakârlıkların haddi hesabı yoktur. Bu konuda söylenecek çok şey vardır. Sizinle özelikle bir anımı paylaşmak istiyorum. Kürdistan Yurtseverler Birliği daha yeni kurulmuştu. Yurtdışında bulunan Mam Celal her şeyi geride bırakarak mücadele alanına dönmüştü. Geleceği belli olmayan çok genç bir harekettik. İmkânlarımız son derece kısıtlıydı. Bize destek veren dostlarımızın sayısı oldukça sınırlıydı. Bu yüzden barınmaya çalıştığımız alanlarda birçok sorunla boğuşuyorduk. Bu sorunların başında ne yazık ki lojiktik destek geliyordu. Erzak sorunu bizim açımızdan ciddi bir problemdi. Bazen günlerce yardım alamıyorduk ve bu durum karşısında çok zorlanıyorduk. 1976 yılının nisan ayında erzak stokumuz bitme noktasına gelmişti. Mam Celal ile birlikte resmen açlıkla boğuşuyorduk. Soruna çözüm bulması için Kak Necmettin’den yardım istedik. Bütün umutlarımızı yitirdiğimiz bir gün Necmettin Hızır gibi yardımımıza yetişti ve bize tam on altı yük erzak ulaştırmıştı. Bu erzak bizi büyük bir felaketten kurtarmıştı. Erzak ulaşmamış olsaydı hepimiz açlıktan kırılacaktık” dedi.
Melle Bahtiyar bu anıyı anlatınca vefa ve emeğe saygının bir gereği olarak ben de kendisine kısa bir açıklamada bulunmak istedim. Ayrıca yaptığı bu ziyaretten ötürü kendisine teşekkür etmek istiyordum.
“Kak Bahtiyar, Güneyli kardeşlerimizin özgürlük kavgasında şu an adı sanı bilinmeyen, hatırlanmayan çok insanın büyük emeği vardır. Bu insanlardan birçoğunun ne yazık ki bugün ismi bile bilinmeyen adsız kahramanlar vardır. Ben ‘isimsiz emekçiler’ diyorum. Sayıları binlerle ifade edilen bu isimsiz emekçilerden birisi de -bana göre- Necmettin abinin yaşlı annesidir. Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin hemen hemen bütün üst düzey kadrosu yıllarca o yaşlı annenin yanında misafir kaldılar. Yetmiş yaşında olmasına rağmen evine gidip gelen bütün kardeşlerimize yıllar boyunca büyük hizmetleri oldu. Yaptığınız bu anlamlı ziyaret vesilesiyle bu değerli anneyi bir kez daha huzurunuzda şükranla anmak istiyorum” dedim.
Melle Bahtiyar söylediklerimi dinledikten sonra: “Bu fedakâr ana yaşıyor mu?” diye sordu bana.
“Birkaç yıl önce vefat etti.”
“Allah’tan kendisine rahmet diliyorum,” dedi, “yürüttüğümüz çetin kavganın isimsiz birçok emektarı olmuştur ve olacaktır da. Bugünkü kazanımlarımızın birçoğunu aslında adı-sanı bilinmeyen bu değerli insanlara borçluyuz”
Bu sıcak ve anlamlı bir görüşmenin ardından Melle Bahtiyar ve beraberindekilerle kaldıkları otele döndük. Otel lobisinde devam eden sohbetin ana konusu gene Necmettin abiydi. Onun Kürt davasına yaptığı hizmetleri dile getiriliyordu. Melle Bahtiyar’ı dinleyenlerden bazıları Necmettin abinin mücadele tarihi ile ilgili kimi bilgilerden ilk kez haberdar oluyordu.
Yapılan uzun yolculuk ve ertesi günü uygulanacak programın yoğunluğu göz önünde bulundurularak istirahat etmeleri için Yeketi heyetini odalarına yolladık. Biz ve onlara mihmandarlık eden yakın dostları yarın Siverek Mezarlığı’nda yapılacak anmanın hazırlıklarını son bir kez daha gözden geçirerek dağıldık.
Ertesi günkü programa sabahın erken saatlerinde başladık. Melle Bahtiyar önce belediyeyi ziyaret edecektik. Ziyaret ile ilgili program daha önceden belediyeye iletilmişti. Necmettin abinin ailesi adına biz de sabah erken saatlerinde belediyede hazır bulunuyorduk.
Melle Bahtiyar’ın ziyaretini önemseyen Diyarbakır Belediyesi çalışanları hazırlıklarını tamamlamış ve misafirlerini bekliyordu. BDP tam kadro oradaydı. Melle Bahtiyar, belediye binasına yaklaştığında bekleme salonunda oturanlar yerlerinden kalkarak karşılamanın yapılacağı alana geçtiler. Belediye başkanı ve BDP heyeti karşılama kortejindeki yerlerini aldılar. Karşılama kortejinde Kürt siyasetinin tanınmış isimleri  var; Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP milletvekilleri Ahmet Türk, Gülten Kışanak, Nazmi Gür, İdris Balukan, Adil Zozani ve Fırat Anlı... TV kamaraları ve gazeteciler kendilerine ayrılan yerden töreni izlemeye çalışıyorlardı. Melle Bahtiyar korumaları eşliğinde arabasından indi. Kuzeyli Kürtler onu ve yanındakileri sıcak bir şekilde karşıladılar. Melle Bahtiyar kendisine gösterilen sıcak ilgiden çok memnun kaldı. Ayaküstü yapılan kısa bir sohbetten sonra yukarıya çıktılar. Belediye Başkanı Osman Baydemir Melle Bahtiyar’ı belediye binasında gezdirerek yapılan çalışmalarla ilgili kendisine kısa bilgiler aktarıyordu. Karşı duvarda asılı duran çerçeveli bir fotoğraf Melle Bahtiyar’ın ilgisini çekmişti. Bunun üzerine Osman Baydemir önünde durdukları fotoğrafla ilgili kısa bir açıklama yapma gereği duydu. Diyarbakır surlarının havadan çekilen ve bir kalkan balığını andıran büyük boy fotoğrafını inceleyen Melle Bahtiyar, Osman Baydemir’e: “Sabah erkenden kalkıp Diyarbakır surlarına bir gezinti yaptık” dedi.
 
Daha sonra kabul salonuna geçildi. Salona alınan misafirler kendilerine ayrılan koltuklara oturdular. Bu sırada Melle Bahtiyar arkasına dönerek “Kak Necmettin’in aile bireyleri de buraya alınsın” demesi ve Necmettin Büyükkaya’nın yakınlarını bu derece önemsemesi orda hazır bulunanlar tarafından ilgi ile karşılandı. Bu kibar davete uyarak birkaç kişi ile birlikte protokol için ayrılan yere geçtik.
 
İlk konuşmayı Belediye Başkanı Sayın Osman Baydemir yaptı. Onu Ahmet Türk izledi, sonra sözü Melle Bahtiyar aldı. O Diyarbakır’a yaptıkları ziyaretin sebebine değinerek ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Necmettin abinin devrimci kişiliğinden söz ederek Güneyin statü kazanmasında onun ne kadar emek sarf ettiğini, ne tür fedakârlıklar gösterdiğini anlattı.
 
Söz bir ara söz ilerde yapılacak belediye seçimlerine getirildi. Seçimlerin kaderiyle ilgili ayrıntılı bilgiler paylaşırken, ben Necmettin abinin ailesi adına bir iki laf etme gereği duydum ve protokolde yer alan şahsiyetlere dönerek kendilerine şunları aktardım: “Necmettin abinin otuzuncu ölüm yıl dönümünde Melle Bahtiyar gibi önemli bir şahsiyeti Diyarbakır’da görmekten ötürü büyük memnunluk duyuyoruz. Bu ziyareti fazlasıyla önemsiyoruz. Az önce yapılan karşılamayı izlerken kendi kendime ‘keşke’ dedim. ‘Keşke bugün Diyarbakır Yenişehir’de, Mahmut Azizoğulları Caddesi’nde bulunan Hisar Apartmanı’nın demir kapısı dile gelse de bize 70’lı yıllarda bu eve kimlerin geldiğini, kimlerin gittiğini bir bir anlatabilseydi. Keşke bu evin dördüncü katı dile gelebilseydi ve o yıllarda o evin çatısı altında sabahlara dek süren o güzelim sohbetlerden bize bir kesit sunabilseydi. Yine keşke mümkün olsaydı da o evin duvarları dile gelseydi ve Yekiti’nin önemli kadrolarından Şeyh Şemal’ın Salar Aziz’in, Mustafa Noşirvan’nın, Şehit Derwiş’in ve daha onlarcasının o yıllarda Diyarbakır caddelerinde Necmettin abi ile birlikte yaptıkları gezintilerde kurdukları hayallerden bize bahsedebilseydiler.’  Bana sorarsanız onlar yıllar önce, bugün yaşadığımız şeyleri hayal ederek yaşadılar. Ve ne mutlu bize ki bugün kısmen de olsa  o hayallerin gerçekleştiğine tanıklık ediyoruz ve bundan sevinç duyuyoruz”
 
Daha sonra -şu an Goran Hareketi’nin başında bulunan- Noşirvan Mustafa ile Necmettin abi arasında Diyarbakır’da Hisar Apartmanı’nda yaşanan eski bir meseleden söz ettim. Anlattığım mesele oturanlar tarafından ilgiyle dinleniyordu. Melle Bahtiyar anlattığım mesele üzerinden o dönemlerden kalma birkaç anısından söz etti. 1976 yıllında sınır boyunda Şemzinan Bölgesi’nde Necmettin abi ile karşılaşmışlar. İsim olarak birbirlerini bildikleri halde o güne kadar bir türlü birbirlerini görmemişler. Yekiti’den arkadaşlar Melle Bahtiyar’ı Necmettin abi ile tanıştırmışlar. Melle isminden hareketle Melle Bahtiyar’ı kafasında yaşlı başlı birisi olarak tasavvur eden Necmettin abi karşısında genç birisini görünce etrafında bulunanlara gülümseyerek: “Yahu sizin anlata anlata bitiremediğiniz şu Melle Bahtiyar’ınız bu mudur?” diye sormuş. Melle Bahtiyar’ın aktardığı bu anı herkese keyif vermişti.
 
Diyarbakır Belediyesi’ne yapılan ziyaretin ardından Siverek Mezarlığı’nda yapılacak anma etkinliği için Siverek’e doğru yola koyulduk. Karacadağ’ın kara taşları hüznüme hüzün katıyordu. Her gün binlerce aracın gelip geçtiği bu kadim yolda Necmettin abi ile ne çok şey paylaşmıştık. Otuz küsur yıl önce günlük hayatımızın bir parçası haline getirdiğimiz bu yolda onunla geleceğe yönelik ne çok sohbetler etmiştik. Günün birinde Necmettin abiyi anmak için bu yoldan geçeceğimizi aklımızın ucundan bile geçirmemiştik…
 
Devam edecek...
kadir@buyukkaya@hotmail.com

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

04/22/2024 - 21:29
01/27/2024 - 22:27
01/02/2024 - 00:43
08/05/2023 - 16:21
07/31/2023 - 22:44
07/29/2023 - 19:58

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...