Zaman Her Şeyi İyileştirmez Değiştirir

Yıldız Karagöz kullanıcısının resmi
Zaman en iyi ilaçtır diyen dahi, düşüncelerinden süzülüp akan bu cümleyi ne durumda iken, nasıl, neden kullandı bilmiyorum elbette. Daha sonra bu söz, ata sözü dağarcığımıza ilk defa ne zaman, nasıl girdi onu da bilmiyorum. Ama günümüzde bu sözün üstesinden gelinmeyen sorunların bir kenara bırakılarak zamanla kendiliğinden çözüleceğini belirtmek için kullanıldığını herkes kadar ben de biliyorum.

Zaman her şeyin ilacıdır fikri eskiden, çok eskiden her derde ilaç olmuş mudur, olmamış mıdır ayrıca bir muamma olmakla birlikte, şurası bir kesindir ki, her şeyin bu kadar gelişkin olmadığı dönemlerde bazı karanlık olguların zaman sürecinde gelişerek açıklık kazandığı bir gerçektir. Ama, öte yandan geçen bu zamanın her derde ilaç olduğu yine de kesin bir bilgi değildir. Çünkü zaman dizginlenemeyecek kadar akıp giden bir süreç iken, içinde geçen işler, olaylar, düşünceler, duygular da hiç durmadan gelişip, değişiyor. Hal böyle olunca zamanın ne kadar her şeyin ilacı olduğunu, ne kadar iyileştirici olduğunu irdelemek gerekiyor. Belki de bu atasözünün yerine; “zaman her şeyi değiştirir.” demek daha yerinde olur.
 
Oldukça klişeleşmiş bu sözün düşüncesinden böyle basitçe yararlanmak, daha çok özgün düşünce tembelliğinde bulunmaktır. Sırf teselli olsun diye bu sözün üzerine kaygısızca yatarak tüm sorunlarımızın çözüleceğine inanmak mantıksızlıktır. Zamanın iyileştirmesine izin vermek önemlidir. Ancak hızla geçen zamanın içine sıkıntılarımızı bırakıp, hiçbir çaba sarf etmeksizin bekleyerek geçirdiğimiz zaman, hiçbir şeyin ilacı olamaz.  Hayat böyle değil ne yazık ki. Üstelik iyileşme sürecini bile tahmin edemezken. Kuru kuruya ne zamana kadar bekleyeceğimizi bile bilmeden beklemek ayrıca bir sorundur. Çözümsüz bırakılan sorunların içine yine bir başka sorunu sıkıştırmaktır bunun adı.
 
Sonuç olarak, sıkıntılar kendi zamanına ihtiyaç duyar elbette. Lakin,
Sorunlarımızın çözümü bizim elimizdedir zamanın değil. Zaman sadece içinde eylemlerimizi gerçekleştirdiğimiz bir süreçtir. Bu sureci nasıl geçirdiğimiz bizim elimizdedir.
 
 
27.06.2018                                                              
Reyhan Işık
 

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...