Alevilerin ve Aleviliğin Geldiği Nokta!

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi
İnsana, doğaya, canlılara, ahlaka karşılıksız değer verip, bunu temel yaşam kültürüne dönüştüren Alevilik, dünya kültürleri içerisinde istisnai bir yere sahiptir. Böyle derin bir kültürün, hak ettiği yere taşınmamasında hem Alevilerin hem de dünyanın diğer toplumlarının çıkarcı, sorumsuz yaklaşmalarının bir sonucudur.

 
Demokrasi ve insan haklarından dem vuran batılı toplumlar, Aleviliği ekonomik ve siyasi çıkarlarında kullanacakları bir noktasını bulamadıklarından, hak ettiği desteği hiçbir zaman sunmadılar. Sürekli ikiyüzlü davrandılar.
 
Aleviler ise; farklı toplum ve dinsel anlayışların saldırılarından olumsuz etkilenmeleriyle birlikte, 1500 yıldan daha fazla dağınık, düzensiz ve otoritesiz yaşamayı, özgürlükmüş gibi görmeleri yüzünden, Aleviliği hak ettiği yere taşıyamadılar.
 
Halbuki ilkel komünal özerk yaşam, her şeyin ticarileştiği bir dünyada fayda yerine hep zarar verdiğini, Aleviler hâlâ anlamış değiller. Günümüz dünyasında özerk ya da komünal şekilde yaşamak için eğitim, dil, sağlık, kültür ve güvenlik gibi temel konular, belirli bir siyasi otorite tarafından çağın şartlarına göre yönetilip organize edilerek ancak mümkündür. Temel sosyal ve siyasal alanlarda otoritesini kurmayan toplum, topluluk gruplar ve kültürel anlayış, her türlü dejenerasyona uğramaya mahkumdur. Aleviler sıralanan sosyal yapılara ulaşamıyor ya da ötkeliştiriliyorlarsa, siyasal ve öz savunmacı örgütlenmeyle bunu mevcut sistemlere dayatıp, kendi kültür kurumlarında hayata geçirmelidirler. Başka türlü kültürel değerlerini yaşatma şanslarının olmadığı bilinmelidir.
 
Tüm bu vb. boşlukları art niyetli anlayış ve sistemler bildiklerinden, Alevilik ve Alevileri dünden daha fazla kullanmaya çalışıyorlar. Söz konusu düşüncelerimizi kanıtlayan örnekse, Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adıyla sözde resmileşen Alevilikle, kadrolu Dedeler yetiştirip Alevileri tamamen İslamlaştırmaları en büyük hedefleridir. Mevcut sistemle kol kola olan bu Alevilerin, azımsanmayacak bir kitleyi oluşturdukları ve “Keklik” misaline sahip bir karakteri taşıyanlardır. Duyarlı her Alevi tüm yaşananların farkında olup, gerçekçi siyasi örgütlenmeye gitmelidirler.
 
Bilindiği üzere Selçuklular, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti, varoluşlarından bu zamana kadar kendi öz değerlerine sahip çıkmayıp, sürekli yabancısı oldukları din, dil ve kültüre özenen taklitçi bir karaktere sahipler. Böyle bir karakterin sürdürücüsü olanlar; insanı, doğayı, ahlakı, insanlığı temel alan Alevi kültürüne ve Alevilere vereceği tek şey, Alevilik adıyla Aleviliği belirsizleştirerek yok etmektir. Söz konusu dejenerasyonun resmi başlangıcı, mevcut iktidar tarafından 09.11.2022 tarihinde yayımlanan kararname ile resmileştirildi. İktidarın sürdürdüğü bu oyunlara, maalesef Aleviler ciddi ve yeterli bir tepki, duruş göstermediler. Bundan cesaret alan iktidar, oyunlarını adım adım hayata geçirip amacına ulaşmakta.
 
Sözde Alevi kurumu olarak resmileştirilen Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na, (ABKCB) 65 Dedenin alınacağı duyurulmuştur. Şimdiye kadar Aleviler üzerinde oynanan oyunlar, gayri resmi şekilde devam ederken, bundan sonra resmi olarak sürdürülecektir. İktidar yetkilileri tarafından son günlerde yapılan ilanla, 65 Dedenin resmi din görevlisi olarak alınması, Aleviliğin artık içinden çıkılması çok daha zor bir karmaşaya girmesi demektir. Yapılanlar Aleviliği tanımak değil, asimile ederek pazarlamaktır. Rejim tarafından sürdürülen bu uygulamalar, birçok noktada olduğu gibi Aleviliği ve Alevileri, son dönemece getirmiş bulunuyor. Bu çirkin oyunlara gerçekçi, samimi ve üretici siyasetle karşı durulmazsa, yarın çok daha geç olacağını, Alevi kamuoyu ve dostları bilmelidir.
 
Cemal ZÖNGÜR

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...