1978’e kadar örgütlenilmedik alan bırakılmamıştı. Sözlerimiz “bilim”le başlıyor, “Ne bileyim?”le bitiyordu. Öğrendiğimiz çoğu sözün siyasal yanı tamamdı ama bu sözler ödünçtü. Toplumsal gerçeğin iç dinamikleriyle olgunlaşan çok az söz vardı dilimizde. Sözlerimiz alıntıydı, “Kes, yapıştır!” türdendi. Satrançtan dilimize bulaşan “Şah, mat!” çok yaygındı o günlerde. Birbirimize karşı ne çok kullanır olmuştuk! Düşlediğimiz gelecek için çok kararlıydık ama ya gereçlerimiz yetersizdi ya da biz uygun gereç bulamamıştık.
Bilimsel olarak öğrendiğimiz mayoz bölünmeyi yanlış anlamıştık galiba. Mayoz bölünme kalıtsal süreklilik için iyiydi de bizim kuşağımız çok fazla bölünüyordu. Bölünüp çoğalacağına azalıyordu. Kimsenin kimseye pek kapı ya da kılavuz olmadığı zamanlardı. Herkes haklıydı kendi katında. Sözcüklerimiz, tümcelerimiz büyük bir dünya kuruyordu. Sözümüz yetmeyince başlıyorduk mızmızlığa.
Düzenin ideolojik aygıtları da boş durmuyordu. Her şeyi devrime ayarlı mahallelerimizde, bizim heyecan yaratan müziğimize karşı arabesk müziği yaygınlaştırıyordu. Arabesk, kısa sürede hatırı sayılır bir dinleyicisi kitlesi edindi.
Düzen bir başka açıdan da saldırıyordu bize. Toplumsal içerikli filmlerimize karşı cinsel içerikli filmleri sürmüştü piyasaya. Sinemadan, tiyatrodan hatırı sayılır sayıda oyuncu da bu filmlerde rol alıyordu. Cinselliğin “tabu” olduğu toplumumuzda bu filmler, yeni kuşağı sinema salonlarına çağırıyordu. Filmlerin başlıkları bile başlı başına gülmece içeriyordu. (Aslında bugün o filmlere bir gönderme yazısı yazmayı istemiştim. Neyse konu farklı farklı yerlere saçıldı.) O filmlerin adlarından birkaçını da yazayım varın siz söyleyin tarih aşkına! “Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak”, “Ayıkla Beni Hüsnü”, “Beş Dakikada Beşiktaş”, “Şevket Beni Gevşet”, “Şipşak Basarım”, “Beş Atış Yirmi Beş”, “Ah Ne Âdem Dili Badem”, “Bana Beş Avrat Yetmez”, “Kartal Pendik Gittik Geldik”, “Fırçana Bayıldım Boyacı”, “Çalkala Yavrum Çalkala” …
Kısa tuttum. Siz söz ekleyince zaten uzun olur.
“Düşü olmayanın yarını yoktur.” Oysa diline devrim değenin yarını hep vardır düşünde.
Ne diyoruz, hep sevgiyle...
Akman Gedik