DAR GÖRÜŞLÜLÜK

A.Z. ÇAMUR kullanıcısının resmi
Dar görüşlü olmak, tedavisi çok zor bir düşünce tembelliğidir.

 

 

Her insan için en önemli değerdir özgürlük. İnsanlar, özgürlük için yüzyıllar boyu can vermiş, can almışlardır. Ama işe düşünce bazında baktığımızda pek çoğumuzun dar görüşlerinin tutuklusu olduğunu da görürüz.  Nasıl  özgürlüğümüz için savaş verebilmesini biliyorsak, düşünce yönünden  dar görüşlülükten kurtulabilmek  için de savaş verebilmeliyiz.

Dar görüşlü olmak, başka düşüncelerin tutsağı olmaktır.

Dar görüşlü olmak, tedavisi çok zor bir düşünce tembelliğidir.

Dar görüşlü olmak, dünyamızda ve ülkemizde olup bitenlere “at gözlüğü” ile bakmaktır

Dar görüşlü olmak,  “zor”dan  “kolay”a kaçmak, kendisinin ve ülkesinin geleceğini ipotek altına almaktır.

Dar görüşlü olmak, bireysel çıkarları uğruna toplumsal çıkarları görememektir.

Dar görüşlü olmak,  denizden geçmeyi göze alamayıp bencilliğin gölünde boğulmaktır.

Dar görüşlü olmak, başkalarının çiğnediği sakızı şişirmeye çalışmaktır.

Dar görüşlü olmak, toplumda yaygınlaşırsa, ülkenin geleceğine ket vurmaktır

Dar görüşlü olmak, öfkelerini, umutlarını ve özlemlerini tutarsızlık değirmeninde öğütmek demektir.

Dar görüşlü olmak, yalan harmanını gerçeğin rüzgârında savunmaya çalışmak demektir.

Bırakalım geçim sıkıntısının ağır yükü altında  bunalan, okumaya ve düşünmeye ayıracak zamanı bulamayanları. Nice aydın geçinenlerin yargılarına bakalım. Ne tutarsızlıklar görürüz. Doğru düşündüklerini sananlar, doğrularla çeliştiklerinin bilincinde değildirler. Bir tür beyin körlüğü yaşarlar. Onlar söyler, siz dinlerseniz sorun çıkmaz.Ama soru sormaya kalkarsanız; “Burada yanlışsınız.” diyecek  olsanız hemen hemen saldırı duruşunu alıp “İlle de benim dediğim doğrudur!” diyerek yumruklarını gösterirler.  Bu tür insanlar, olaylara ve durumlara, prefabrik düşüncelerle bakmaya çalışırlar.

Öyleyse görüş genişliği nedir, nasıl oluşur? Bir de bu sorunun yanıtlarını aramaya çalışalım. Görüş genişliği; bir akarsu gibi olmalı. Yanlışlığa sapmadan kabını taşırmalı, akıp gitmeli uzak güzellikleri yakın etmeye. Yanlışlığa sapacak olsa da aklın ve bilimin ışığında kendi doğru yolunu kendi bulmalı.

İşte yenilikler,güzellikler ancak böyle gelebilir. Çünkü bilginin, düşünce fırınında pişmesidir önemli olan. Aklın sevgi tarlasında ürüne durmasıdır. Henüz olgunlaşmayan bilgi ve düşüncelerle nereye kadar uzanabiliriz. Bu uzanma, bize ne kazandıracaktır. Durum böyle olunca yaşantımız, çelişkilerin yumağında körelmez mi?

Öyleyse gelin kıralım dar görüşlülüğün demir kafesini.  Olaylara ve durumlara aklın ve bilimin açtığı aydınlık pencereden bakalım. Karşılaştığımız olgulara tez ve antitezleriyle bakmasını bilelim.  Dar görüşlülerin terse çevirmek istedikleri yaşam çarkını ancak bu biçimde doğru yöne çevirebiliriz.

 

ALİ ZİYA ÇAMUR

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...