Ölümle burun buruna geldiğim anlardır
Canhıraş acı çektiğim şu geceler
Sensizlik
Yorgun gözlerimde
Hep avuç avuç
Gözyaşı oldu
Her batan güneş evresinde
Üşüşürken koynuma
Yokluğun
Şiirlere konu olan
O masum gözlerin
Hiç çıkmıyor aklımdan
Yüzünü yansıtan
Güneşe
Bir kez bile olsa
Dokuna bilsem eğer
Tenini koklayacağım
An
O ellerin ellerimde olsa
Ensemdeki acı soluğu, ölüm soğuğu vız gelir bana
Ey benim arayıp bulamadığım sevda güneşim
En mahrem zamanda, en kötü koşullarda
Seni sende yaşamak istiyorum
Hep
Sarmaş dolaş doyasıya
Ölümün gırtlağına
Her yapıştığımda
Yüreğimdeki
Sana olan
En muhteşem arzuyla
Varlığına umut bağladığım, ey nazlı sevdam
Dağlara, taşlara, uçan kuşlara seni anlatıyorum seni
Ey yüreğim, ciğerim, gözüm her an seni özlediğim
Ucu bucağı olmayan şu uzun gecelerde
Bu kaçıncı ağlayışım
Bu kaçıncı ölümüm
Benim
Hiç
Bilmiyorum
Ben
Soluklarken sevgini
Vurgun yedim, acı çektim hep
Ey yıldızım
Ayım
Güneşim
Figan-feryadım, çığlıklarım gök kubbeyi sararken
Şimdi şu yaslı göz bebeklerim Eylül gibi hüzün dolu
Mehmet Çobanoğlu
23.04.2017
İstanbul