
Demek ki insanlık kültüründe müşterek olan pek çok yön var. Bugün de içinde yaşadığımız toplumun çeşitli katmanlarında yapılacak sosyolojik araştırmalar ve incelemeler bize aynı şeyi gösterir. Şimdi sırasıyla olgun insan kimdir, özellikleri nedir, bu nitelikler nasıl kazanılır, onu görelim.
Olgun insan denince akla önce; aklı başında, dengeli, haddini bilen, edepli, hoşgörülü, içi sevgi dolu, saygılı, insanlara hizmeti bir aşk haline getirmiş, güvenilir, itimat edilir, dürüst, temiz, efendi bir insan geliyor. Olgun insanlar hayatın üç asli unsurunun; sevgi, saygı ve hoşgörü olduğuna inanırlar. Onlar olmadan hangi çağda, hangi ülkede yaşarsa yaşasın, bu insanların olgun sıfatını kazanabileceklerine inanmıyorum. Bugün toplumun bütün kesimlerinde ortaya çıkan kavgalar, dövüşler, çirkin ve kaba münakaşalar, lüzumsuz çekişmeler, dargınlıklar, küskünlükler, boşanmalar incelenecek olursa hep aynı gerçekle karşılaşılır: Sevgiden, saygıdan ve hoşgörüden yoksunluk. Olgun insan bir nevi ekmekteki maya, yapıdaki harç gibidir; hayata renk veren, ışık veren, güzellik veren, bütün acılara ve ıstıraplara rağmen hayatı yaşanılır kılan hep o güzel insanlardır. Bir tek olgun insanın yaşadığı aileye, çalıştığı işyerine, oturduğu mahalleye, bulunduğu şehre derece derece yayılan sayısız faydaları vardır.
Bir büyük adamın kişiliğini etkileyen sadece onun okuduğu kitaplar, yetiştiği okullar değil ki; içinde yetiştiği aile çevresi, doğup büyüdüğü sosyal çevre, komşular, akrabalar, alış veriş ettiği mahalledeki bakkal, evlendiği eşi, eşinin akrabaları, yetişme çevresindeki manevi büyükler; o güne egemen olan sosyal, siyasal, ekonomik durumlar, okunan gazete, seyredilen televizyon, dinlenen müzik ve daha binlerce etken, hepsi bir araya geliyor ortaya olgun insan dediğimiz bir güzellik ve yücelik anıtı çıkıyor.
Ayrıca çiy olup pişmeden kişiler olgunlaşamaz, hayat hem pişirir hem de yoldan şaşırtır, içinde ne varsa o kadar alır fazlasını ne alır ne de kabul eder, kendi içindeki cevhere bağlıdır, saf tutma ve yer alma, Koca Yunus ne demiş Taptuk Emre’nin Dergâhında. Yunus ormandan odun getirme ile görevlenmiş, bir gün Taptuk’un dikkatini çekmiş, odunlar hepsi aynı boyda ve hepsi düzgün. Taptuk sormuş: “Ya Yunus demiş neden odunlar böyle düzgün?” Yunus cevap vermiş: “Bu dergâh o kadar temiz ve düzgün ve aydınlık ki eğri odunların girmesi dergâha beni üzer.”
İnsanların yetişmesi için de belli ortamlar gerekiyor. Ancak belli ortamlarda belli kişilikler ortaya çıkabiliyor. Ama durum ne olursa olsun gerek ailede gerek iş yerinde, siyasette gerek toplum düzeninde huzurun ve mutluluğun gülümseyen yüzü ancak olgun, kâmil, yetişkin insanların varlığıyla görülebiliyor. Dileğimiz o insanların sayılarının artması...
Olgun İnsan Güzel Söz Söylemesini Bilen İnsandır.
Olgunluk, herkesin yargıladığı bir konuda, kimseye hak vermeden kendi doğrunda samimi kalabilmektir."
Saygıyla
Ali Cemal Türkmen