Katır Yükü
Allah’ın ve ol sonsuzluğun
unutma defterinde bir kıyam
hatırlama kayıtlarında devletin
otuz dört can, ardışık yan yana
dağılmış kafa, kol, katır yükünde
ceberut bir cumhuriyettir ölüm.
Allah’ın ve ol sonsuzluğun
unutma defterinde bir kıyam
hatırlama kayıtlarında devletin
otuz dört can, ardışık yan yana
dağılmış kafa, kol, katır yükünde
ceberut bir cumhuriyettir ölüm.
Kalsam çırılçıplak ovaların
dilsiz ormanında yüzünle
başımı yıldızlara vura vura
acıları sustura sustura
nehirlerin biriktirdiği
deltalarda kuşlarla ölsem.
Hayat devam ediyor
Bir şekilde
Tüm ağırlığıyla
Akşam yağan yağmur
Doğaya can vermiş yeniden
Ağaçlar sessiz
Hayvanlar şaşkın
İnsan
Ah insan hâlâ paranın peşinde
Duygular değerini yitirdi
Yönsüz
Şekilsiz
Her şey kendi döngüsünde
Hani gündüz düşlerim nerede
Günün kesişen telâşesi içinde
Özlediğim
Parklarda çocuk sesleri
Eğriler çizerim kalemsiz
Parmak uçlarımla
Bir avuç payıma düşen
Sayabilirim belki yıldızları
En çok dağlara gömdüler bizi
kuşlara bıraktım yasımı
ıslanmış kirpik uçlarından ovaya
nasıl düşerse yıldızlar, öyle
asfalta serptim kanımı
otobanın üzerinde güz şenliği
raks halinde binlerce kanat
karaltılı açılıp kapanan pelerin
en çok dağlara gömdüler bizi
gecenin vur sesi tenimde parlayan.