Şiir

TUTSAKLIK ÇAĞI

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
TUTSAKLIK ÇAĞI
 
artık bizler kolay kolay yara almayanlarız
yine de ne tanrı ne de onun gibi bir şeyiz
tepeden tırnağa et ve kemik
gelecek bizlerin değil
yaratıyor olduğumuz yapay tanrılarımızın
Gılgamış’ın düşü ardı sıra koşarız
ve belki yıkıma ulaşma an meselesi
 
 
güç kaderi,
tatminsizlik bedeli
her  şeye sahip olmak ister tanrı-insan
tahakküm koymak.
hüküm sürmek sonsuz çağa
 
bizi biz olmaktan alıkoyan hastalık
kendi karanlığımıza sürgünlük
bu tutsaklık çağı

İs Karası

Fatma Kurnaz Arıkuşu kullanıcısının resmi

Büyük yıkımdan aklımda kalan
İs karası kareler

Yanık yün kokusu geliyor burnuma
Oysa ne itina ile dizerdi yüklüğe anam

Yerlere saçılmış yataklar yorganlar
Savrulmuş dört bir yana kitaplar defterler
Eğilip alıyorum yarısı yanmış defterimi
Göğsüme bastırıp haykırıyorum
Her yer is karası

Salonun çökmüş tavanından
Gökyüzüne bakıyorum
Küme küme yağmur bulutları geçiyor
Yağacaksınız biliyorum

YAZGI

Fatma Kurnaz Arıkuşu kullanıcısının resmi

Yazgı hiç değişmiyor
Kadının acısı yüreğe işliyor
Seyir içinde

İçimizden biri
Başak toplar elleri
Hamur yoğurur
Çocuk doğurur
Gelir geçer
İnce bir yel gibi

Ne yapsaydı
Güzel diye okutmadılar
Gözleri açılmadan
Gelin ettiler

Ne adı kalır ne sanı
Sanki hiç yaşamamış
Oysa biraz önce
İki elinde iki çocuk

Yüreğe işleyen acılar
Her biri bir başka biçimde
Mekanlar değişir
Değişmeyen yazgı içimde

Fatma Arıkuşu Kurnaz
27.11.2020
İstanbul

Şu Görünenler

Fatma Kurnaz Arıkuşu kullanıcısının resmi

Adalar'a gitmek için
Vapuru bekleyen
Kalabalık olsa
 
Ya da Boğaz turu için
Göğün mavisi ile denizin
Mavisinin örtüştüğü yerde
Bir de güvertede keman sesi
 
Şu gördüğünüz kalabalık
Gişelerde oynanan filme gidiyorlar olsa
Ne bileyim hafta sonu anne baba
Çocukları lunaparka götürüyor olsa
 
Takılmadan tellere
Beyaz bulutlara uçurtma uçursa
Görünen sadece onlar olsa
Dalga dalga
 
İşte oradaki kalabalık
Otobüs bekleyenler değil de
Konserden dönerken akıllarda

Kayboldum

Ersin Kurt kullanıcısının resmi

Altı üstü iki oda
Bir salondan ibaret yaşantım
Anlamlı bir anı bile yok hafızamda
Yalan bütün yaşanmışlıklarım
Üstelik sen de gittin
Beni terk ettin
Şimdi sağdan say bir
Soldan say bir
İşin yoksa durmadan kur kendini
Acılar biriktir
Ama sanma ki ben öldüm
Sanma ki yok oldum
Sadece bu kıç kadar yerleşkede,
Kayboldum anasını satayım,
Kayboldum. 

İbrahim Yoldaşın Anısına

İsmail Cömertoğlu kullanıcısının resmi

Fabrikalar bizim
Tarlalar bizim olacaktı
Birlikte üretip birlikte tüketecektik
Bire kırk kazanıp hakça bölüşecektik
Var gücümüzle emperyalizme direnecektik

Hani güneş kararmayacak
Geceler olmayacaktı
İnsanların ruhuna hüzün dolmayacaktı
Herkes okuyacak
Karanlıkta kalan olmayacaktı
Hayatın her alanında
Yolumuz aydın olacaktı
Soyguncuların vurguncuların
Her talanında
Tokadımız suratlarında patlayacaktı

Çocuklar Benim Yıldızım

Fatma Kurnaz Arıkuşu kullanıcısının resmi

Sandıkta saf ipekten kumaş çıkardım
Uzunca bir etek yaptım
İncilerle süsledim
Güzelliği göz kamaştırdı
Koşun çocuklar koşun
 
Kuş gibi uçarak geldiler
Her biri bir yanımdan
Elimden, eteğimden
Çeke çeke tutuştular
 
En zarif hareketlerle 
Yavaşça döndüm döndüm
Ben balerindim, onlar kelebek
Mutluluk dolu çığlıklarla 
“Atlıkarınca da istiyoruz” diye 
Sesleri çınlamaya başladı
Yavaşça yükselip havada
Heyecanla alçaldık 
Öyle mutlulardı ki 
Bitmemeliydi bu oyun
 

Taşır mı Kanatların

Fatma Kurnaz Arıkuşu kullanıcısının resmi

Boşlukta dolandı
Gelip elinin üstüne kondu
Diğer eli ile alıp kalbine götürdü.
 
Ne arıyorsan burada
Ne alacaksan
Götür yüreğimi
Aklımın yoldaşına
 
Onu nasıl özlediğimi
Nasıl sevdiğimi
Taşır mı kanatların
Gözleri buğulandı sesi titredi
 
Uğur böceği şöyle bir doğruldu
Yüzünde gözünde dolandı
Sana dokunan her bir sızıyı ver bana
Uzağa uzaklara atacağım
 
Yeter ki ıslanmasın kirpiklerin
Yüküm sırtımda benim dedi.
Öyle bir söz etti ki
Gün akşama dönerken

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Şiir beslemesine abone olun.