Şiir

Ateşgah

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

I.
Yükseklik korkusuyum zirvenin
boşluktan vadilere geçer atlarım
 
haritalarda kahverengi bir sembol
lekeli hüzünlerin haziran şüphesi
 
seğiren pencerelerin uzak sekmesi
dağılırım keyifle biçtiğin vesveseye
 
II.
renklerini soyunan tavus kuşunun
kilimlerde unuttuğu eşik resminde
 
değişmeyen neyi varsa fonografik
kitabelerin yüzüne çiziyorum aşkı
 
yakılmış seslerden geliyorum güze
yasak katındaki erguvan çığlıklarla.

İzahat

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Hâlden anlamaz bir gergeftir yatak
Yalnızlık denilen kavram bir ayağı kırık masa
Yahut ağır bir hasta, yatalak
 
 
Aşk ışıltılar saçan bir opal taşı
Veda, sözsüz bir gerilim
Çaresizliğin sembolüdür iki damla gözyaşı
Terk eden her gidiş, acımasız bir devinim
 
 
Kavuşmak coşkusu eşsiz sevinçler doğurur
Hasretlik üzüntüye yol açar her defasında
Sevgi, biraz da önseziyle yoğrulur

Kantaşı

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

I/
Boynuma asılan tılsım, kantaşı
taşır gök ırmaklarından kül
lav ve tüfle yüklü yangınını
sahraya açılan derin kanyonda
gözyaşı şişesidir düşürdüğüm
şıngırtısı var bulutların içinde
derininde kadınların güz sancısı
lanetlenmiş kavimlerin göç yolu
ortası kan, doğusu kan, batısı kan
seste kan taşta kan kanda kan taşı
 
Ufacık kırmızı kuştu sabah yeli
korkarak kondu penceresine kentin
çığlıklı zamanlarında kum saati
canhıraş düştü evlerden içeriye

Sınır Taşı

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Unutmadım hikayesini sandık altı
kanaviçenin mor söylemindeki gül
Derinliğine açılan yaşanmışlıkların
döküp gittiği çakıl taşlarını suskuda
gözlerime inen kurtların ulumasını
 
İncelen sular duruyordu sahrada
kanadı koparılmış yusufçuklar gibi
ışık kümesiyle gökyüzüne doğru
koşar adım düşeyazdı kalbim sisle
kalbim sağanaklar kaçağı, uğrağı
Usturasını dayamış hüzün sesine
alnıma koşuyor alnı ak taylarım
Serhat’ta uzaklığın kuyularında ol
akşam kızıl pelerinli bir matador

Sessiz Voltam

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi
voltama yüklerim sessizliğimi
kaplumbağa hızıyla bir duvardan 
bir duvara
 
kar yağıyor
gök kubbenin dipsizliğinden
yumruk yumruk
yağabildiğince yağsın tutsak bakışlarımın üstüne
yağsın da sussun özlemim
 
martısız denizdir
kilitlenmiş
kelimeleri unutmuş dudaklarım
 
vay vay
bir kar yangını harlanıyor yollarında
tilkiler dolaşmaz bu havalarda
keklikler uçmaz

Şimdi

Mustafa Güçlü kullanıcısının resmi

Kalbine komşu iç yanılgılarınla
kanatır gövdene meyilli su
 
limon ağaçlarının tragedyasını
çizmiş arılar gündüze
 
susar upuzun leylak alnında
göğe kıyı yağmur kuşları
 
içine sığmaz yıktığın bulut çiti
uzarsın dutların arasından
 
anlamadığın dillerle yorulur ağzın
nisan evinde yangınsın şimdi.

Günce

Ersin Kurt kullanıcısının resmi
Bembeyaz bir ışık hüzmesi gözlerin
Kara sularıma sızıyorsun topluma inat.
 
 
Kabuğunu kıramazsın ama
Bir gelsen göreceksin
Buralarda kıymetim bilinmiyor
Çalışıyorum ve şiir yazıyorum yalnızca,
Hepsi bu!
 
 
Evin ortanca çocuğu 
Son sürat mayısı kovalama telaşında
Oralarda da muzur mu nisan?
 
 
İnsan aklına geldikçe özlemiyor
Sevmeye görsün,

Umudu İçerim

Fatma Kurnaz Arıkuşu kullanıcısının resmi

Götür uzaklara
Gülüşü solmayan
Çocukların ülkesine
Bir dost eli sıcaklığında
Acılar sağımı solumu
Çekiştirmeden daha
Olur ya
Düşerim belki
Bu yolculuğun
Yalnızlığı
Yorgunluğu
Taşı toprağı
Ayrılığı 
Karanlığı var
Tut elimden
Götür ötelere
Çocukluğumun
Tepelerinde
Koşarken
Elim sende oynadığım günlere
Vermem seni kimselere
Kayalıklara  çarpan sesim
Yankılanıp
Yükselir özgürlüğe
İşte şu tepenin ardında

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Şiir beslemesine abone olun.