Görülmüştür ağ günlüğü

GÜNEŞE ASILAN MAHPUSLAR

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
GÜNEŞE ASILAN MAHPUSLAR
                Ne kadar havalandırılsa da vıcık vıcık neminden bir dirhem olsun eksilmeyen hücrenin iliklerine işleyen havasına uyanan Tekin, pencereyi aralayıp oksijensiz kalmış balık telaşıyla astımlı ciğerlerini şişirmeye başladı. Don-gömlek on altı basamaklı merdiveni göz açıp kapayıncaya kadar inen Talat, lavaboya kendisini zor attı ve yıllardır performansından bir şey kaybetmediğini gösterdi! Tufan ise, oflayıp puflayarak varis çorabını sağ bacağına geçirmeye çalıştığı rutin günlerden biri daha böylece başlamış oldu.

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXXIV

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXXIV
Madde 331: Edebiyat tarihinde, daktiloyla yazılmış ilk kitabın Mark Twain’in Tom Sawyer’ı olduğu söylenir. O günden bugüne çok şey değişmiştir. Daktilolar artık kullanılmaz olsa da kimi yazarlar ısrarla daktiloyla yazmayı sürdürmekteler. Onlarınki de bir nevi uzatmaları oynamaktır. Bilgisayarın hükmü her yere sirayet etmiştir.
 

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXXIII

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXXIII
Madde 321: Sema Kaygusuz’un “Yüzünde Bir Yer” romanında şöyle bir pasaj yer alır:
“Bir dağ yamacındaki gümüş kırı kayaçların gözüyle bakıyordun olan bitene. Bir mekândın orada. Mekâna yayılan tinsellik sen içre kalıcı bir ruh haliydi. O gün hem kendini yanan alev, hem de ateşte ısınan insandın.” Farklı bir mekân ve bununla ilintili olarak zamandan bahseder Kaygusuz.

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXXII

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
Madde 311: Hayatın her safhasında olmazsa olmaz duygulanımlardan biri de utançtır. Utanç duygusunu yaşamayanlar insanlığından çok şey yitirmiş olur. İnsani-toplumsal bir duygudur utanmak. Aksi halde ar damarı çatladı derler bunu hissetmeyenlere. Kötücüllüklerinin tescili utanmayı bilmemektir.
Nietzsche, “Böyle Buyurdu Zerdüşt”te, Zerdüşt’ü şöyle konuşturur: “Şöyle der gören kişi, utanç, utanç, utanç. İnsanın tarihi budur.”
Onun için utananlara ne mutlu demek lazım…
Madde 312: Gülten Akın’ın “Utanç” adlı şiirinden:

"ÖZGÜRLÜĞÜN SESİ” MANNHEİM’DE

Görülmüştür kullanıcısının resmi

"Bu çalışmanın amacı içeridekilere moral vermekten çok, dışarısı ve içerisi arasındaki politik sürekliliği göstermek. İçeridekilerin hürriyet mücadelesinin dışarıdakilere gündelik hayatlarında yaşadıkları “denetimli serbestliği” hatırlatmış olması. Bir not düşmek isterim. Şimdiye kadar sanat alanında bu kadar çok gezilen bir sergi görmedim. İnanılmaz bir izleyici ilgisi var. Bu ilgi, konunun ne kadar çok insanın hayatına dokunduğunu kanıtlıyor. İnsanlar bir duygu yoğunluğu ile sanki sözcüklerin arasında yakınlarını arar gibi geziyorlar sergiyi.

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXXI

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXXI
Madde 301: “İyi bir romanı okumak, romanı izlemek, romanı yaşamak, romanı duyumsamak, romanın kendisi olmak, kısacası romanı yazmak dışında ne varsa yapmaktır. Okumak bir işbirliği, bir katılımdır. Herkesin becerememesine şaşmamak lazım yani.
            Zevk için okuyanların pek çoğu, kendilerinden bir şeyler kattıkları için içlerinde kitaplara karşı derin, ihtiraslı bir bağ hissederler.”
(Yaban Kızlar-Okurken Uyanık Kalmak’tan, Ursula K. Le Guin, Versus)
 

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXX

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXX
Madde 291: 20. yüzyılın en büyük müzisyenlerinden biridir Dmitri Shostakovich. İlk senfonisini daha 18 yaşındayken besteler. 1975’teki ölümünün ardından sayısız eseri miras bırakır. Opera, konçerto, Oda müziği, koro eserleri, bale, tiyatro ve film müziklerini üretmiştir. Mtsenskli Lady Macbeth operası en bilinenlerindendir, ama en anlamlı ve önemli olanı 7. Senfoni’dir. 7.  Senfoni tüm dünyada “En Büyük Rus Senfonisi” olarak selamlanmıştır.
 

DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI XXIX

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
DUVAR YAZISI EDEBİYAT KAYINTISI
XXIX
Madde 281: Masal, hikaye, şiir ve destan formalarının çıkışı binlerce yıl önceye dayanır. Roman sanatı ise daha gençtir. Cervantes’in Don Kişot’u ile başlatılırsa 400 yıl önce Avrupa’da doğup yaygınlaşacak ve başka coğrafyalarda da romanlar yayınlanacaktır. Türkçe’de yaklaşık 150 yıldan beri romanlar yazılmaktayken Kürtçe’de ise 1950’lerden bu yana romanlar üretilmeye devam etmekte.
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
RSS - Görülmüştür ağ günlüğü beslemesine abone olun.