Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü

BİTMEYEN AĞITLAR VAR

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Yarım kalan gülüşünden
Hüzün dökülüyor
Dudakların arasından
Acı bir ıslık süzülüyor...
Gül yanaklarında
Yıldızlar yanıyor
Deniz bakışlı öksüz yavrucak
Ah ne çok durgun ne çok bezgin görünüyorsun

Kuraktan kuruyan
Nehir misali sessizsin
Kim bilir nice acılara hapsolmuşsun
Sevincini yitirmişsin
Son tebessümün de tüketmişsin
Yüzünden oluk, oluk gülücükler dökülmüyor
Gülü solan bülbülü küsen dallara benziyorsun

ACILARA AKTIM

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Yüreğime dert üstüne dert katım
Hep boynu bükük ardım sıra baktım
Bağrım acıdı gözlerim ağlıyor
Hep çağlayarak acılara aktım

İçime hep çile, keder bıraktım
Ab-ı revan oldum derelere aktım
Deli miyim, mecnun muyum bilemem
Ben kafama bacı, kardeşi taktım

Kahır dolu acılarla küllendim
Esen azgın yellerle sürüklendim
Alaz, alev oldum volkana döndüm
Ben yandıkça hep içten parelendim

AYNI GÖZYAŞLARI

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Hoyrat ellerinizle dokunmayın
Kasımpatımıza
Çiçeğimiz
Yaşama tutunsun, kurumasın
Çünkü biz sevgiyi yüreğimize
Aydınlığı geleceğimize yükledik
Verdiğimiz şu kavga yaşam kavgasıdır
Nice engelleri nice barikatları aştık geliyoruz

Üzerimizden çok zifir karanlıklar aktı
Ellerimize güneş ha doğdu ha doğacak
Ölüm
Kıyım
Fırtına
Aymazlık sökmez bize
Çünkü üryan özgürlüğe gönül verenleriz
Açlığa, yoksulluğa direnerek destanlar yazdık

DERBEDER BÛM

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Warê min warê gulan e
Germa min germa dilan e
Derdê min nav de giran e
Wek keştîya ser pêlan e

Dîsa xema min carî bû
Gula şaxê min venebû
Ez ber derdê xwe digîrîm
Bilbila min ba min nînbû

Kezeba min ji kûr xwîn bû
Dilê min perçe perçe bû
Ez mexdûrê van şevanim
Dîsa roja min venebû

Dikim, nakim qet ranabim
Bi rojan e tu pak nabim
Hêvîyên min helweşîyan
Vê dilê bengîn şên nabim

Bi rojan e derbederim
Mina Kerem dil keserim
Lehî, agir ji tufanê
Ez nikarim rabim herim

SERDİLKA MİN

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Xweş dimeşî bi serê xwe
Te kil lêdaye çavên xwe
Dêmên te de gul vebûn e
Te xêlî daye serê xwe

Serdilka min werê ba min
Bişirînê xwe bide min
Bejnûbala te xweşik e
Bibe bûka dayîka min

Min dilê xwe te re vekir
Nav de te re qesrek çêkir
Dirêj bike her destên xwe
Min firşê xwen te ve geşkir

Bêhna te wek bêhna gulan
Germa te wek germa dilan
Ez dixwazim were ba min
Dil bikî min bike talan

DAYÎKÊ ZÛ WERE

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Dayîka me derde, kule zû were
Bi sondan dijminê me bêbawer e
Xem e, êş e jiyanke giran e
Cenge, şere, zordestî ye ; haware

Destên me û milên me de zîncîrin
Birastî li her derên me hincîrin
Rebena me xezela me lez were
Solên me çiriyan kincên me gincirîn

Ked û zadên me mêtin û revandin
Gul û şaxên nav baxan de qetandin
Xwanga me kejê bimeşe zû were
Mal û gundên me bi hev re şêlandin

ZULME DOYMUYORLAR

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Masmavi göğün altında
Bitmeyen ölüm-kalım
Girdabında
İnançları uğruna
Mazlumları hırpalayıp
İnsanları
İnsanlığı katlediliyorlar
Karnı yırtık çığlıklar da
Bir volkan gibi
Dinmeyen acılar yalım yalım
Çoğaldıkça çoğalıyor
Artık
Mezopotamya toprakları cehennem gibi
O özlenen gülümsemeler çoktan tükendi

BENİ AFFET YARALI KADIN

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Gömüldüm hıçkırıklara
Haykırışlara
Senden kalan
Gökleri titreten çığlıklara
Nice acılar saplandı
Yüreğimin ta orta yerine
Müslümanlarca katledilen
Kundakta ki bebeklere
Kucakta ki çocuklara
Kadın, erkek
Genç, yaşlılara
Ne çok ağlıyorum tüm mazlumlara
Zalimlerin zulmüne uğrayan
Her ayrı inançtaki tüm insanlara

AGİRÊ KOBANÊ VEMİRÎNİN

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Rêya şoreş yê zirav û dirêj e
Pergela paşverû yan pir qirêj e
Vê gavê Kobanê li ber gulan e
Dem pir tarî ye û dem bêtîrêj e

Agir û pêt e, kelîna dilan e
Li Kobanê de şer e û talan e
Bahoz û bager e, mij û moran e
Hilweşandinên gundan û malan e

Hawar û hawar gelan diqaji nin
Neyarên gel hemû se û tajî nin
Xwedêgiravî ew xas Misilman’in
Pir xedar zehf bêhiş û bêmêjî nin

Lêxin wan neyarên hov sist bikin
Berxwedanê ve jiyanê şên bikin
Roj ev roj e an mirin an mayîn e
Pêşketin û têkoşînê geş bikin

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
RSS - Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü beslemesine abone olun.