Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü

ARTIK UMUT ÖRÜYORUZ

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Çok bedel verdik
Çok acılar çektik
Zindanlarda tutsak kaldık
Sevinç nedir yaşayamadık
Uğrunda öldüğümüz
Kendi topraklarımızda yılarca esir kaldık

Çok yakılan-yıkılan yerler gördük
Çok katliamlara şahit olduk
Kanayan yüreklere, dertlere, çığlıklara alıştık

Ağıtlara, hüzne rağmen
Özlediğimiz özgürlük
Yüreğimizde ki sevda boy verdi
Artık umut örüyoruz
Gelecek şafakla doğacak güneşi bekliyoruz

ŞİMDİ ÇOCUK OLMAK VARDI

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Şimdi çocuk olmak vardı
Devlet kurşunlarıyla
Elini, gözünü
Uzuvlarını kaybetmeden
Savaşsız bir dünyada
Refah düzeyi yüksek
Umudun boy verdiği
Kız-erkek çocuğu ayrımı yapılmayan
Duyguların yitirilmediği yaşanabilir güzel bir ülkede

Şimdi çocuk olmak vardı
Çöp toplayarak
Mendil satarak
Sokaklarda dilenerek
Hayallerle içinde
Yaşayarak değil de
Özgür bir vatanda
Açlık ve yokluk çekmeden
Çocukça
Emsalleriyle güle, oynayarak
Ağız dolusu kahkahalarla büyümek ne de güzel olurdu

TÜRKİYE’NİN İNCİSİ

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Yiğit yoldaş Demirtaş
Kucakladın herkesi
Güneş bekliyor seni
İşçi- Köylünün sesi

Gönül dostu Demirtaş
Bir sevdasın bin umut
Sünni, Alevi dostu
Çok gerçeksin pek somut

Ne malın var ne mülkün
Mazlumlara kinin yok
Devrimdir idealin
Onur, şerefin pek çok

Selahattin Demirtaş
Ne köşkün, ne şaton var
Barış, devrim şiarın
Tüm halklara sevgin var

Kürdistanlı Demirtaş
Türkiye’nin incisi
HDP’nın aslanı
Seçimin birincisi

KAR YAĞINCA

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Kar yağınca tufan yapar
Rüzgâr yapar boran yapar
Evsiz, barksız yoksulların
Her anını zindan yapar

Kar yağınca şiddetlenir
Tüm gücüyle kibirlenir
Yoksullara hiç acımaz
Düzen gibi böbürlenir

Kar yağınca kar üstüne
Her yer döner kar büstüne
Dışarıdaki tüm yoksullar
Dert çekerler dert üstüne

Kar yağınca yere iner
Yüreklere korku siner
Yoksulların çilesine
Gam üstüne kaygı biner

BÜLBÜLÜN ÇİLESİ

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Yaralı yüreğimde kan akıyor
Canlar ne olacağım belli değil
Kimse de benim halini sormuyor
Ah gece mi gündüz mü belli değil

Hazan geldi yapraklar dökülüyor
Yaralı yüreğin derdi bilinmez
Şimdi o al gülün dalları bomboş
Bülbülün ne yapacağı bilinmez

Oy benim dertli divane yüreğim
Ne bağ ne gül ne gülistanım kaldı
Baş kaldırmış bir kara kış geliyor
Dertten, kederden başka nem kaldı

MÜFREZELER SARDI BİZİ

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Allı turna uçar gider
Kahpe felek vurur gider
Dert sararsa bir yiğidi
Gözyaşları akar gider

Bitmiyor yoldaş bitmiyor
Fakirin derdi bitmiyor
Karanlık günler çoğaldı
Zalimin zulmü bitmiyor

Başımızda bir bela var
Bizi ezen bir sistem var
Köhneleşmiş şu düzende
Tamtakır bir soframız var

Haşereler sardı bizi
Müfrezeler sardı bizi
Bizim ne çok çilemiz var
Kara günler sardı bizi

Koçyiğitler çıkın yola
Güvenmeyin kötü yola
Meydanlara sahip olun
Selam olsun kızıl yola

ROBOSKİ YARASI

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Acılar acılarımı geçtikçe
Kaygılarım çoğalıyor
Her yol ağzında bekletilen
Ölüm kusan tanklar
Durmaksızın
Üzerime geliyor
Kan damladıkça içime
Kürdistanlı
Ağlayan anneler
Hiç çıkmıyorlar aklımdan
Her Aralığın yirmi sekizinde
Heronlar üşüşüyor başıma
Roboskili kocaman acılar boğazımda aşağı inerken

BARAN

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

Gözyaşlarımı silecek
Bildiğim dost eller
Sevincimi paylaşacak samimi canlar
Hüznümü dindirecek bakışlar
Ruhumu neşelendirecek tebessüm
Kayıp ettiklerime hayıflanacak
“Vah” edecek kimseler
Sığınacağım limanlar
Sıcaklığını hissedeceğim
Bir kucak
Özlemle bekleyeceğim bahar, yazlarım kalmadı

KAMU HAKKI

Mehmet Çobanoğlu kullanıcısının resmi

İşçilerin birliğine
Oluşacak dirliğine
Halkların geleceğine
Laf diyenlere yuh olsun

Nasır bağlayan ellere
Devrim isteyen dillere
Hak arayan yiğitlere
Saldıranlara yuh olsun

Kamu hakkı yiyenlere
Çağdaşlara sövenler
Haddini bilmeyenlere
Dost olanlara yuh olsun

Eşeklerin semerine
İnsanların kemerine
Toplumların dinlerine
Karışanlara yuh olsun

Kadını köle sayana
Yanlış verilen beyana
Medeniyetten cayana
Saygı duyana yuh olsun

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
RSS - Mehmet Çobanoğlu ağ günlüğü beslemesine abone olun.