SADAKA DEĞİL, SADIK DOST!

Sibel Karakız kullanıcısının resmi
Adamın biri kaza yapmıştı ve o kazada sağ çıkması tam bir mucizeydi.

“Sık sık sadaka veriyorum. Verdiğim sadakalar yüzünden şimdi hayattayım!” dedi kaza yerine koşanlara. Kalabalıktan biri dayanmayıp sordu:
“Kimlere veriyorsun sadakayı?”
“Bildiğin dilencilere verilen sadaka değil benimkisi. -Hoş dilencilere de vermiyor değilim!- Yani sadece maddi değil demek istedim.”
“Merak ettim doğrusu, nasıl sadaka verdiğini?”
“Mesela fakir bir öğrenciye destek çıkmak, yetim bir çocuğun saçlarını okşamak, hasta yatana bir kâse çorba ve yaşlıya bir bardak su vermek, üzgün birine gülümseyerek selam vermek, güzel sözler söylemek, özürlüye yol vermek, bilgiyi paylaşmak, ağaç dikmek, hayvanları ve doğayı korumak! Yani tüm canlılara ve dünyamıza sunabileceğim imkânlarımızı esirgememek.”
“Peki, bu sadakalar nasıl koruyor sizi?”
“Üç yıl önceydi:  memleketime gidiyordum arabamla. Kasabama yakın bir yerde, hem de uçurumda takla atmışım. Kendimden geçmişim. Alabaş, beni bulmuş nasıl olduysa! Ayakkabımın tekini ağzına almış ve aileme götürmüş. Ayakkabıdaki kan lekelerini gören ailem, hemen anlamış kötü bir şeyler olduğunu. Alabaş koşmuş, onlar da peşinden koşmuşlar. Bu arada ambulans çağırmayı da ihmal etmemişler. Alabaş, sayesinde ailem beni yaralıyken bulmuş ve hastaneye kaldırmış. Günlerce yoğun bakımda yatsam da hayattayım işte.”
 
“Peki, hangi sadaka senin kazadan kurtulmana sebep oldu?”
“Alabaş’a verdiğim sadaka?”
“Alabaş! Nasıl yani?”
 
“Memlekette kaldığım sürede neredeyse beş yıl birlikte yaşadık Alabaş’la. Yaralı bir yavru köpekti onu bulduğumda. Ayağı kırılmış, topallıyordu. Vücudunun da çeşitli yerlerinde yara bere vardı. Onu iyileştirmek için ne mümkünse yaptım: Veterinere götürdüm, suyumu, yiyeceğimi paylaştım. Daha da mühimi hayatımı paylaştım. Çok iyi iki dost olmuştuk. Memuriyet hayatım başlayıp da uzak diyarlara tayinim çıkınca da aileme emanet ettim onu. Memleketime gitmeye karar verdiğimde, Alabaş’ı tekrar göreceğimi düşünüp sevinmiştim. Sadık dostum iyiliğimi karşılıksız bırakmamış, o da benim hayatımı kurtarmıştı. Yani diyeceğim o ki, sadaka sana dönecek iyilikse bu olay güzel örneklerden bir tanesi.”

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

02/20/2025 - 10:30
01/18/2025 - 21:05
11/20/2024 - 20:50
11/14/2024 - 19:11
11/03/2024 - 12:12
10/10/2024 - 20:58

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...