
Sandıkta saf ipekten kumaş çıkardım
Uzunca bir etek yaptım
İncilerle süsledim
Güzelliği göz kamaştırdı
Koşun çocuklar koşun
Kuş gibi uçarak geldiler
Her biri bir yanımdan
Elimden, eteğimden
Çeke çeke tutuştular
En zarif hareketlerle
Yavaşça döndüm döndüm
Ben balerindim, onlar kelebek
Mutluluk dolu çığlıklarla
“Atlıkarınca da istiyoruz” diye
Sesleri çınlamaya başladı
Yavaşça yükselip havada
Heyecanla alçaldık
Öyle mutlulardı ki
Bitmemeliydi bu oyun
Neşe dolu çocuklar
Hızlarını alamadılar
“Saklambaç saklambaç” çığlıkla
Yeni oyun istediler
Hadi bakalım kim ebe
“Ben ben” dedi birkaç kişi
“Olmaz haksızlık” dedi diğerleri
Kendi aralarında
“O piti piti” diyerek
Saymaya başladılar
İlk çıkan ebe oldu
Ne kadar adildiler
Ebe olan çocuk
Duvara yüzünü döndü
Gözlerini kapatarak
Saydı, bir iki üç...
Her birimiz bir tarafa
Dolap yanlarına
Kapı arkalarına
Saklanmaya başladılar
Oyun birkaç el değişti
Çok eğlendi çocuklar
Saydık saydık defalarca
Toplandık el ele tutuşarak
Şarkılar söyledik hep beraber
“Tembel çocuk tembel çocuk
Haydi artık kalk
Sabah oldu sabah oldu
Aç da gözlerini bak
Gün doğdu camlara çık”
Yorulmak nedir bilmiyorlar
Zıp zıp zıplıyorlar
Odanın her köşesinde bir çocuk
Sırtüstü yatıyorlar
Gözlerimiz tavana dikili
Yıldızları hayal edip
“O benim yıldızım”
“Hayır o benim” diyerek
Herkes kendi yıldızını
Vermek istemiyor kimseye
Oysa yeryüzünün
Yıldızıydı onlar
Kapı çaldı tık tık
Mahçup bir şekilde açtım
Alt katta oturan Elif Teyze
Gürültüyü duyunca
Elinde balonlarla geldi
Özür dileyecektim ki
Sus işareti yaptı hemen
“Ben onların ayak sesleri ile mutluyum” dedi
Davet ettim içeriye
Beraber şişirip balonları
Uçurduk gökyüzüne
Çocuklar hayatın resmini
Çizerken oynadıkları odada
Biz ise mutfakta muhabbetle
İçiyorduk mis kokulu kahvemizi
O4.05 2020