Çocukluğumu Geri İstiyorum!..

Ali Cemal Türkmen kullanıcısının resmi
Çocukluğuma geri dönmek ve geçmişimi sizlerle paylaşmak istiyorum...

Vakit gece yarısını çoktan geçmişti, gözlerimi kapamış, kahvemi yudumlarken nasıl olduğunu hâlâ anlayamadığım bir biçimde kendimi çocukluk anılarımın içinde buldum…

Bu aralar sanırım çok fazla istiyorum bunu. Nedenini henüz bilemesem de.

Yeniden çocuk olmak istiyorum. Dağlara, tepelere çıkıp papatya ve gelincik toplamak istiyorum. Seksek oynamak, telden yapılmış araba sürmek, iliklerle oynamak istiyorum. Oyunda yenilince ağlayarak mızıkçılık yapmak istiyorum.

Çocuklukta mutlu olmak için kendine bir neden aramıyorsun. Sanırım çocukluğu değerli kılan en önemli özellik de bu olsa gerek. Bir kuzuyu sevmek, arkadaşlarınla pişti oynamak, ellerinin üzerinde gezdirip uçması için şarkılar söylediğin bir uğurböceği... Tüm bunlar ve bunun gibi şeyler, senin mutlu olman için yeterli oluyor. Büyüdükçe mutluluk katsayısı azalıyor sanırım.

Anılardan sıyrılıp kendime geldiğimde şunu anladım: çocukluğun hayatın boyunca sahip olduğun en güzel mutlulukmuş. Tabii ki bu herkes için böyle olmayabilir. Çocukluğu çok kötü geçen, unutmak için yıllarını harcayan insanların olduğunu biliyorum. Her şeye rağmen onların çocukluğunu kötü yapan şeylerin de büyükler olduğunu biliyorum. Anladığım bir şey daha var ki; ne zaman çocukluğunu düşünmeye ve özlemeye başlamışsan, işte o zaman sen yaşlanıyorsun demektir.

Ağlarken hiç yanımda olmayan, hasta iken ateşimi ölçüp sırtımı ovan, göğsü ana yüreği kokan, hiç sevgisine tanık olamadığım sarı saçlarına güneşin en güzelinin doğduğu Anamı istiyorum aslında!  Hiç sevgisine tanık olamadığım anamı...

Toprak yola oturup arkadaşlarımla akşama kadar çamurla oynamak istiyorum. Arkadaşlarımla kavga ettiğimde öfkemi unutup birkaç dakika içinde onunla gülüşerek oynamaya devam etmek istiyorum.

Oynaya zıplaya okula gitmek istiyorum. Yine arkamdan birileri bana “Cemo!” diye seslensinler istiyorum. İyi bir şeyler yaptığımda birileri saçımı okşayıp bana “aferin” desinler istiyorum.

Yine babamın küçük, akıllı ve zeki oğlu olmak istiyorum. Babamın oturduğu, güven verdiği dizine ya da göğsüne başımı koymasam da kaygısızca, ‘Acaba yarın ne olacak?’ diye düşünmeden uykuya dalmak istiyorum.

O günleri özlüyorum, çocukluğumu özlüyorum bu aralar. Gerçi hep özlemişimdir, büyüdükçe çocukluğumu, çocukluk anılarımı, çocuk masumiyetimi...

Büyük ama herkesin birbirini tanıdığı, herkesin birbirine dost olduğu, bir gecekondu semtinde Akdere, Tuzluçayır’da büyüdüm ben. Gece yarılarına kadar sokaklarda oynar, yorulunca eve gelip kaygısızca bırakırdım kendimi uykunun kollarına. Geleceği düşünmezdim, geçmiş ise yoktu. Ne yapmak istediklerim ne varmak istediğim hedeflerim vardı önümde ne de geride bıraktığım acılarım vardı geçmişimde.

Şimdi büyüdük. Her şey çok daha farklı. Hayat bizi sürprizleriyle tanıştırdı, önümüze çıkardığı acılarla pişirdi. Şimdi hiçbirimizin o çocuk bakışları yok hayata. Şimdi içimden bir çocuk çılgınlığı yapmak istediğim zaman durup düşünüyorum ‘Acaba birileri bir şey der mi?’ diye. Gerçi yapsam bile o zamanlar ki kadar zevk alamayacağımı biliyorum.

Artık hayatımda bir çocukluğun masumiyetini taşımadığımı, hayata çocuk gözleriyle bakamayacağımı biliyorum.

Çocukluğuma geri dönmek istiyorum. Acılarımla tanışmamak, yine hayata o çocuk gülüşleriyle ve çocuk gülümsemesiyle bakmak istiyorum. Fakat yine de edindiğim tecrübelerle yaşamayı öğrendim. Her gün öğrendiğim yeni bir şey beni birazcık daha büyütse de çocukluk masumiyetimi ve inançlarımı biraz daha geride bıraksa da gelecek günlere ve gelecekteki acılara beni daha sağlamlaştırdığı için seviyorum ben hayatı ve hayatın önüme çıkardığı sürprizleri.

Belki çok klişe olacak ama yazıyı bu cümle ile bitirmek istiyorum: Keşke yeniden, gözlerini kısarak gökyüzündeki uçurtmasını hayranlıkla izleyen o çocuk olabilsem...

Çocukluğumu geri istiyorum!...

Sağlıklı, mutlu, bol kazançlı, barış içerisinde ülkemde demokrasinin yerleştiği sağduyulu güzel bir hafta sonu diliyorum.

Saygıyla

Ali Cemal Türkmen

Kategori: 

Bunları Okudunuz mu?

07/10/2025 - 19:12
06/28/2025 - 19:38
06/15/2025 - 12:53

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...