madımak

2 Temmuz 1993 Sivas Katliam Ateşini Söndürmeye Davet Yazısı

Cemal Zöngür kullanıcısının resmi

 
 
Alevilere, Kürtlere, Ermenilere, Rumlara, Süryanilere, emekçilere ve insanlıktan yana olanlara, uygulanan katliam ateşlerini kınıyor, canlarını kaybedenlerin anıları önünde saygı ile eğiliyoruz. Değerli canlar bu yazı kesinlikle bir anma yazısı değildir, olmamalı da.
 

Madımak’ta Yakılıp Yıkılan Hepimizdik[*]

Temel Demirer kullanıcısının resmi

“Recorder, anımsamak; Latincesi ‘re-cordis’, yani kalbi delip geçmek,”[2] demekmiş. Doğrudur!
Dört yüzyıl önce Giordano Bruno’nun, Roma’da diri diri yakılmasını; Nazilerin “Kristal Gecesi”ni daha nicelerini anımsatan Madımak’dan (#unutMADIMAKlımdan) her söz ettiğimizde anımsamanın “kalbi delip geçmek” olduğundan şüphesi olan var mı hâlâ? Varsa ne yazık!
Zaman anıları puslandırıp, belleği küflendirse de “Madımak Katliamı unutulur mu?”,[3] unutturulabilir mi? Mümkün müdür?

Madımak'tan Çığlıklar Geliyor

Erdal Yıldırım kullanıcısının resmi

O Madımak'tan halen çığlıklar geliyor…
2 Temmuz 1993'te insanlık tarihinin en vahşi, en iğrenç katliamlarından birisinde 35 aydın, sanatçı, yazar, semahçı ve 12 yaşında bir çocuk olan Koray'ın katledilmesine sahne olan Madımak Oteli Alevi örgütlerinin, Alevilerin, demokrasi güçlerinin ve de Sivas Şehit ailelerinin 17 yıldan bu yana süren mücadeleleri sonucu nihayet kamulaştırıldı.

Savaş doğuda değil batıda

Haydar Karataş kullanıcısının resmi

Bu kanlı gelenek bu topraklarda hep vardı. Bu görüntülere bakarken, sanki 1915'e üç gün kalmış gibiyiz,
Sanki Madımak'ı izliyoruz gibiyiz.
Ve sanki 6-7 Eylül'ün sabahına son gecenin sabahındayız.. baltalar bilenmiş, kılıçlar kınlarından çekilmiş ve kim hangi mahalleyi tarumar edecek çoktan bellirlenmiş gibi..
Kürt ve Türk'ün bin yıllık İslam kardeşliği dünyanın en kanlı sokak savaşıyla son buluyor....

Madımak'ta Gönül Yakmak Daha Zor

Barış Erdoğan kullanıcısının resmi

 
madımak’ta gül yakmak zor, gönül yakmak daha zor
kanatlanmış güvercindir her alev oy
göveren candır oy
.
madımak’ta av avlamak zor, avlanmaktır daha hallice
dağılmış buluttur her nefes oy
bul unuttur oy
.
madımak’ta cana kıymak zor, kan akıtmak daha beter
yeniden canlanır her göz oy
canla anılır oy
.
madımak’ta türkü yakmak zor, şereftir daha kül olana
yeniden küllenir her zeytin dalı oy
güllenir oy
.
madımak’ta utanç sayfaları çok, kızarmış sayfalar daha çok

Ateşin Yobaz Elinde Sınanışı Unut/MADIMAK/lımda

Erdal Yıldırım kullanıcısının resmi

            Osmanlının gerici, feodal ve baskıcı düzenine şiirleri, bağlaması ve devrimci, direnişçi düşünceleriyle başkaldıran Pirim Pir Sultan’ı darağacına gönderen zihniyet, aradan geçen yüzlerce yıl sonra bile, O’nun fikirlerinin yaşamaya devam ettiğini görünce tahammülsüzlüğü arttı. Ve Pir Sultan Abdal’ı şiirlerle, türkülerle, tiyatroyla anmak için Sivas’a giden sanatçı, aydın, yazara ve Alevi semahçıya da tahammül edemedi. Sivas Madımak Oteli devletin askeri, polisi, valisinin gözleri önünde ateşe verildi..

Turna Türküsü/ Bilge Palaz

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi

beyaz bir çarşaf gerilir dağların eteklerine
eser sevdalar çocuk dilleriyle
biz ay topladık gecenin aydınlığında
mızıka edasıyla toplanıp
horon teptik kızların sürmeli gözlerinde
anlaşılmayan bir şeyler vardı ortalık yerde
Yasam tünelleri oluştu ilkelliğin saflığında
ümitli askımızla okşadığımız gökyüzünde
ateşler yakıp savurduğumuz geceye gömdük
sessizliğimizi
sökmesiyle şafağın geceyi sırtlayan gece sefalarıydık
sevdalar kokan
ve bu sevdalar değil midir?
bir ananın yaralı yüzüyle gülümseyen yasama

Malya’dan Madımak’a, Baba İshak’tan Koray’a, Berkine..

Erdal Yıldırım kullanıcısının resmi

 

1230’lu yıllar.. Anadolu Selçuklu Devleti, Moğollardan gelen istilacı, baskıcı, adaletsiz ve yağmacılık kültürünü bir devlet siyaseti olarak Anadolu topraklarında yaşayan tüm farklı kesimler üzerinde uyguluyordu. Adaletsizlik, eşitsizlik ve ayrımcılık dayanılmaz noktalara ulaşmıştı. Bu süreçte Anadolu’nun dört bir yanında bu duruma karşı çıkan, En-El Hak inancı, yani Alevi inancı da giderek daha çok taraftar buluyordu. İktidarlarının sallandığını anlayan Selçuklular, Alevi inancını, kültürünü ve belleğini yok etmek istiyorlardı.

 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
madımak beslemesine abone olun.