boğazımda
düğüm düğüm olsa hüzün...
Gökyüzüne bakarım
uzun uzun.
Belki bir kırlangıç
yarıyordur göğü
bir uçtan bir uca.
Çoktan gitmişse kırlangıçlar.
İşte o zaman,
kağıttan kuşlar yapar,
salarım gökyüzüne..
Uyanmışsam çekilmez bir güne.
Yoksa ağzımın tadı.
Ruhuma yağıyorsa yağmurlar.
Hemen bir gökkuşağı
çizerim göğe,
boydan boya.
Işıkla dolarım.
Sert bi rüzgar
kırıyorsa içimdeki filizleri.
Kalkar çiçeklerimi sularım.
Ne zaman güvendiğim dağlara
kar yağsa birer birer...
Gülümseyen bir kardan adam yaparım.
Siler süpürür güvensizliği.
Ah! gönül.
Her darbeden zaferle çıkan,
akıllanmaz gönül!
Sorarım sana;
Ya karanlık aydınlığı zaptetmişse,
hak,haksızlığa boyun eğilmişse,
sevgi,zulme yenilmişse,
kurumuşsa ırmakların suyu,
güneş bile isteksiz doğuyorsa?
Hadi! bul.
Bulabilirsen
bi çare...
Sakın 'bi sevgi şiiri yazarım' deme.
Güldürme beni gönül.
Unutma!
Yürümez lafla peynir gemisi.
Yürümez amma....
Sen bana bakma.
Yine de;
uçur göğe kağıttan kuşları.
Sula çiçekleri.
Karanlık güne
çiz bir gökkuşağı.
Demesinler
"Hiç bir şey yapmadı "
Demesinler.
Doğdu.
Yedi.
İçti.
Gitti.
Sen bana bakma gönül...!
Zulme eğdirme sevgiyi.
Uçur kağıttan kuşlarını.
Belki bir gün,
yarar geçer gökyüzünü
boydan boya...
Hümeyra Gün ___(30 Eylül 2012 güncesi )
*Görsel (alıntıdır )