Savaş Bir Suçtur

Müslüm Aslan kullanıcısının resmi
Savaşlar yeryüzünün lanetidir. Savaş ve Lanetleri arasında bilerek sıkışanlar da günahkarlardır.

Savaş eski bir suçtur.
Sözün kendisini tükettiği yerde vahşetin yol yöntemlerini giyinerek konuşmanın kana bulayan cinayet işleyen cinnet geçirerek dünyayı, insanları tanınmaz hale getiren boyutudur.
Farklılıklar, ideolojik zıtlaşmalar çıkar ve işgal amaçlarının aç gözlülüğün, hükmetme baskı altına alarak değiştirip ilkel yada modern köleleştirmenin dışında hiç bir şeye hizmet etmeyen, demokrasi, özgürlük, insanca yaşamanın önündeki bütün engellerin ana mayası ve sebebidir savaşlar.
Suçtur savaş...
Suçludur Savaşın Rüzgarına Kapılanlar
İnsanlık tarihine bakıldığında güzelliklerden, buluşlardan daha fazla savaşın getirdikleri, götürdüklerinin sayfalara işlenen satırların bağrına nasıl hançer gibi saplanıp üzerindeki kanların dünden bu yana kurumadığını görmekte ve anlatmaktayız.
Savaş tablosunda ölümler vardır.
Yıkılan, yakılan coğrafyaların her karışına serpilenler.
Savaşın dehlizlerinde hayatla henüz tanışmamış çocukların vedasız kopan çığlıkları, üşüyen gülüşleri parçalanan minik bedenleri...
Eskimeyen Bir Suçtur Savaş
Çekememezliklerden, korkulardan, özgürlük sevdasından, hükmetmekten doğan savaşlar, Köleleştirmiş, korkutmuş, özgürlüklerinden yoksun bırakmıştır. Özgürlüğünden yoksun edilenlerde de hep bir gün özgür kalma umudu ve çabasından geri kalmamıştır. Değerleri ellerinden alınanlar, değerlerine kavuşmayı düşlemişlerdir. Bu yüzden Edmund Burke “Savaş, bulduğu ülkeyi bir daha bırakmaz.” demiştir.
Savaşları yöneten ama uzak durup halkları harap eden ve her zaman kendilerini bu kıyımın arenalarından uzan tutan liderler ve tayfalarıdır. “Bütün savaşları dövüşemeyecek kadar korkak olan bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır” demiştir, Emma Goldman.
Halkların huzuru, güvenleri ve daha mutlu bir hayat için yapılıyor denilen savaşlar ne kadar güzel vaatlerle başlatılıp, boyutlandırılmışsa felaketlerle emziriliyor.
Toprağı felaketlerle sulanan hiç bir mutluluk kabussuz dalmaz uykulara.
Savaşlardır insanın bütün becerisini, yeteneğini ve düşüncesinin güzelliğini barbarlığın avuçlarına akıtıp korkunç silahların icadında hizmete sokan.
“Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir.” (François Fénelon)
Dünyanın bu kadar gelişmeyle çığ gibi büyüdüğü neredeyse sınırların ortadan kalktığı, insanların anlaştığı ve teknolojik aydınlanmanın beraberinde getirdiği uyumun tanıklığında güzel kardeşliklerin savaş tehditinde bulunması ve bulundurulmasına izin verme gericiliğini anlamak mümkün değil.
İnsanın, insanlık tarihinden ders çıkaramaması ve anlıyorken sağırları dilsizleri oynayıp korkak benciliğinde çürüyerek vahşetlere sessiz kalması birer katil olmaktan ve savaş seviciliğinden başka bir şey değildir.  “Pasifistler nesnel olarak faşizm yanlısıdır.”diyen, George Orwell’in sözü etkisiz eleman kalmak çok aktif şekilde barbarlıklarda rol oynayanlara “ buyrun istediğiniz şekilde her yolu deneyerek amaçlarınıza koşabilirsiniz” beyanının sözssüz halidir.
Savaş insanın içindeki tüm güzellikleri alevlere yem edip, sonsuz acılarla kıvrandırırken bir o kadar da yeryüzünde en çarpıcı sözler savaşa ve barışa dair söylenmiştir.
Olağanüstü süreçler tarihi buluşlara vesiledir. Bir o kadar tarihin bile tozlu raflarına alamadığı güncelliğini, insanlığı aydınlatan deyimlerin duyarlı kişiliklerce söylenmesini beraberinde getirmiştir.
Savaşlar yeryüzünün lanetidir.
Savaş ve Lanetleri arasında bilerek sıkışanlar da günahkarlardır.
“Savaşta bütün gecikmeler tehlikelidir.” John Dryden.
Şimdiki an savaşlar ortamında en fazla gecikendir, zaman olamayan ve yarına yeşeremeyendir.
Savaşın aynasında yüzümüzü, kendimizi ve an’ lara kattıklarımızı görelim.
Kirlilik ile lanetin arasında nerede durup neler yaptığımızın farkındalığında olarak.

Kategori: 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...