Çakıl Taşları
Yarım bırakılanları
Yere saçılanları
Kırılıp dökülenleri
Topluyorum
Sonra su yatağına gidip
Onları bir güzel yıkıyorum
Kurusun diye
Kimisini güneşe asıyorum
O kadar hasret ki güneşe
Küflenmiş, buruş buruş olmuş
Yerleri çiçek gibi açılıp
Buzları çözülüp
Su olup akıyor oluk oluk
Dereye karışıp gidiyor.
Kimisi öyle narin
Öyle ince ki
Üflesen uçup gidecek
Öyle hasret ki güneşe