yaşamak
Göğü Kucaklamak
kucaklayıp
getirsem sana
biliyorum yine de
sığmayacak
mavi gözlerine...
Yalnızlığımı kurşuna dizip
yok etsem de
karşı koyamam
simsiyah gecelere
İstiyorum aslında
acılarımı bulutlara
yüklemek
Ve onlara
taşıttırmak
çilesini yaşamın...
Ve kısacası
gülüm
gül çiçeğim
Kejem,
bir hançerin
yüreğimi dağlaması gibi
bir şey
senden
ayrı
yaşamak...
Yaşamak
Atmaktır kendini dalgalara
Ta orta yerinden
Dalmaktır fırtınaya
Kemanı dinlerken
Kapatıp gözlerini sevgiliyi görebilmektir
Aşık olabilmektir yaşamak
Koklamaktır bir çiçeği dalında
Şarabın kırmızı ve mayhoş deminde
Karşılamaktır günbatımını
Şarkı söylemektir örneğin
Ya da
Bir uzun havayı dağlara serip
Arkasında beklemektir sevgiliyi
Yaşamak
Dövüşmektir
Denizdeki balığın
Topraktaki karıncanın
Ormandaki ağacın
Yaşamasını savunabilmektir.
Yaşamak
Böyle Bir Şey İşte Yaşamak
Acılar, yoğurup yoğurup görkemli bir yalnızlığa ulaştırmışsa seni, derinleştirmiş, genişletmiş ve sınırsızlaştırmışsa eğer; sığ sularda yüzemezsin artık, okyanuslar çağırır seni, gökyüzü çağırır tüm boyutlarıyla… Sınırlar canını sıkar, yıkıp geçmek istersin.