Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü

Alacağın olsun Mardinli

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kutup ayıları etle beslendikleri halde neden penguen yemezler, diye daha önce hiç düşünmemiştim. Meğerse penguenler Güney Kutbu’nda, kutup ayıları ise Kuzey Kutbu’nda yer alıyormuş. Aralarında binlerce kilometre olduğu için birbirlerini görme şansları yokmuş. Kutup ayıları ve penguenleri birkaç fincan kahve eşliğinde izlerken gözlerimde uyku akmıyor değildi.

Kimsesizler Mezarlığı

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi
 
Batman Cengiz Topel İlkokulu’nda okula devam ettiğim bir gündü. Amcam okula geldi. Elimden tuttu, saçlarımı okşayarak:
 “Nasılsın oğlum?” dedi, “derslerin nasıl…?” sorularıyla okul müdürünün ikinci kattaki odasının bulunduğu yere merdivenleri nerdeyse koşarak çıktık. Amcam parmağıyla kapıyı tıklatıp içeri girerken, “Sen dışarıda bekle, ben müdür ile konuşacağım,” dedi.

İncirli Köşk/Yaşar Çiçekdemir

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kavanozdaki Kayınvalide
Yücel on beş yaşından beri Hollanda’da yaşıyordu.
İkinci Dünya Harbi’nden sonra milyonlarca gencini kaybeden Batı Avrupa ülkeleri, Türkiye gibi az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerden yoğun işçi talep eder. Yücel’in dayısı da o ilk gelenlerdendir.
Sözleşmeli işçi olarak Hollanda’ya gelen dayısı kompresör fabrikasında çalışıyor, hem de fabrikanın tercümanlığını yapıyordu.

Bir Yazar, İki Kitap/ Yalçın DUMAN

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

1957 Artvin Şavşat doğumlu. 1979 Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyat Bölümü mezunu. On altı yıl farklı illerdeki liselerde edebiyat öğretmenliği sırasında 1988 yılında Anakara Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladı ve 1995 yılında mezun oldu. Halen Ankara’da serbest avukat olarak çalışmaktadır.

Yalçın Duman’ın üç şiir, bir de inceleme kitabı bulunmaktadır. Unutma Sen Şu Bitmeyen Kavgayı inceleme kitabında Enver Gökçe’yi anlatıyor. Bu alanda yazılmış önemli birkaç çalışmadan biridir.

Zehra

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

”Ne sakat bir anlayışmış bu!” diye kendi kendine söylendi. “Hay ben bugünkü aklıma şaşayım! Bu sakat anlayışa zamanında nasıl da dur demedim! Mücadele etmedim, yenildim; teslim oldum. Sevdiğim adamdan koptum, koparıldım!“
Burnunu cama yasladı, gözlerini kıstı, uzaklara, çok gerilere gitti.

Kısa Bot

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Eh boyacı olmak zordur; sürekli fırça sallamaktan, merdiven inip çıkmaktan insanın imanı gevriyor. Yine de zevkli bir iştir. Hele haftalığını almış, cebindeki şişkinliği hissedebiliyorsan bundan ötesi olur muydu? Dolmuş, Buca Balıkçısı’nın önünde yolcu indirmek için durduğunda hiç düşünmeden kendimi dışarı attım. Balıkçı tezgâhının önünde kuyruk vardı. Birkaç tane palamut almayı düşünüyordum. Eski Bucasporlu Ethem’le karşılaştım.
“Merhaba abi,” dedi.
“Merhaba kardeşim.”

Bir Yarım

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Telefonum çaldı. Rıza abi arıyordu. “Bir şebeke buldum. Benim oğlanı adrese teslim ettiler. Anlayacağın çok sağlamlar. Kontörüm bitmek üzere, Pasaport Vapur İskelesi’nin oradayım, gel.”
O heyecanla otobüse bindim. Konak’ta indim. Oradan da Pasaport Vapur İskelesi’ne kadar yürüdüm. Rıza abi bir tabureye oturmuş, keyifle çayını yudumluyordu. Beni görünce, garsona el etti. Bir çay işareti yaptı. Boş bir tabureyi ayağıyla altıma itti. Oturdum. Çaydan sonra, bir iş hanının üçüncü katına asansörle çıktık. Bölmelere ayrılmış bir büroya girdik. Selamlaştık.

Ejma'nın Rüyası

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Akşamüzeri DİAKM yönetiminde olan Sezgin ile biraz erken çıktık yola. Okumalar 7’de başlayacaktı nasılsa.

Alevi Kültür Merkezi’ne vardığımızda kalabalıktı. Her bölümde ayrı bir faaliyet sürdürülüyordu. Dostlarla, canlarla selamlaşmanın ve hal hatır sormanın ardından, okumanın yapılacağı salona geçtik. Haydar Karataş, Mehmet Meral ve onun Gece Kelebeği romanında küçük çocuk karakteri, yani annesi çoktan yerlerini almışlardı bile. Birkaç yıl olmuştu, Haydar’la birbirimizi görmeyeli. Özlemle sarıldık; gözlerimiz ışıldıyordu.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü beslemesine abone olun.