Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü

Seher/ Selahattin Demirtaş

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Ona ilk defa yeni bir elbise alınmıştı, şimdiye kadar hep Kader’in küçülen elbiseleriyle yetinmek zorunda kalmıştı. Kendini yeni elbiselerin içinde düşündükçe içi içine sığmıyordu. Kader'e de yeni ayakkabı alınmıştı bayramlık niyetine. Onun hali de Pınar'dan farklı değildi. Kıkırdayıp durdular yorganın altında gece yarısına kadar. Seher ablalarının kızmalarına da aldırmadılar. Hoş, ablalarının kızmasının yalancıktan olduğunu bilmiyor değillerdi. Kıyamazdı onlara Seher ablaları. Sonunda, ikisi de bitkin düştükten sonra, ablalarına sarılıp uyudular.

Edebiyata Yolculuk

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Kapüşonumu çektim kafama. Bereket tam zamanında yetişti otobüs. Bindim. Gossau’da inip trene binecektim. Öyle de oldu.
Zürich istasyonu dışında, kararlaştırdığımız yerde Ersoy’un gelmesini bekliyordum. Yağmur gitgide hızını artıyordu. Erken damladı Ersoy. Valizimi bagaja bırakıp kendimi ön koltuğa attım. Sohbet ede ede gidiyorduk ama sıklıkla sohbetimizi arabanın silecekleri bölüyordu.
“Necmettin,” dedi Ersoy, “gözün benzinlikte olsun, hem kahve içeriz hem de adresi navigasyona yüklerim.”

Savrulan Çıngı/ İsmail Güner

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

İnsanların yaşamlarında hep çile dolu bir ömür ve sabırla geçen günlerde, özellikle bu yaşam küçük kasaba ve köylerde ise, bu şartları daha da zorlaştırır. Bu yaşanılan yerlerde yani; köy, kasaba, kırlarda geceleri ısınmak için ateşler yakılır. Bu ateşlerden sıçrayan küçük çıngılar vardır. Savrulur etrafa, gökten yıldızların kayması gibi saçılır etrafa. Bir an olsun bu savrulmaları seyrederken, hayallere dalarsın ve nice anılarını o savrulan çıngılarda yaşarsın.

Büyük Selçuklular Türk müdür?/ Cemal Zöngür

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Miladi 800 yıllarından sonra ortaya çıkan Selçuklu Devletinin oluşum şekline ve Selçuklu Hanedanlarının yaşam ve politikalarına baktığımızda, Selçuklu’nun Türk olmadığını ve Türklük diye bir dertlerinin de bulunmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü Selçukluların devletleşmek için dayandıkları temel düşünce yapısı, Arap İslam milliyetçiliğinden başka bir şey değildir. Bu çağda bölgenin en popüler sömürü ve talan siyaseti, ancak Arap İslam kültürüne sarılmakla mümkündü. Ve bölge toplumlarından İslamiyet’e dayanmayanların hiçbirisi egemenlik ve sömürü alanları elde edememişlerdir.

Hüzün Gölü/ Kadriye Selçuk

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Facedeki paylaşımlarıma yaptığı beğenileri sonucu tanıştık. Son romanı Hüzün Gölü’nü imzalayıp gönderdi bana. Sağ olsun, var olsun…

Ekim 2016. Panama Yayınları’ndan çıkmış, 408 sayfalı bir roman. Yazar Kadriye Selçuk Bergama doğumlu. Baba tarafı Bulgar göçmeni, anne tarafı ise Kozakdağlı Alevi Yörüklerindendir.

Senden Korkulur

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

“Gitmeyelim,” diyorum hafifçe gülümseyerek.
Salonun kapısını kapatıp sessizce TV’nin karşısına geçip oturuyoruz. Dişe dokunur bir şey yok televizyonda. Mutfağın kapısını aralayıp sesleniyor içerden eşim:
“Kahvaltı hazır,” diyor, “gelen yer, gelmeyen avucunu yalar.”
Sözündeki tehdidi algılıyor, birbirimizin yüzüne bakıp sessizce gülümsemeyi yineliyoruz.
Kahvaltının bir yerinde…

Balkondaki CD'ler

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Neyse ki Bahnhof yakındı. Valizimi çekeleyerek gittim. Otobüslerin kalktığı alan açık olduğu için, kapalı alana yöneldim. Salona geçtim, içerisi sıcacıktı. Beklerken oyalanıyor, duvardaki ilanlara bakıyordum. Gözüm duvardaki saatte. Otobüs saati yaklaşınca, ayrıldım oradan. Otobüs gelince binip Gossau’da Bahnhof’ta indim. Sankt Gallen’den kalkan trenin buraya gelmesine beş dakika kalmıştı. İsviçre’de günlük çıkan, ücretsiz dağıtılan 20 Minuten’i okurken tren geldi. Çift katlıydı. Alt kata geçip oturdum. Zürich’te tren değiştirmem gerekiyordu. Kontrolöre sordum.

Gofret ve Çikolata

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi

Yüksel Kurtul 1938’de mübadele ile Bulgaristan’dan gelen ve mecburi iskân sebebi ile Diyarbakır’a yerleşen bir ailenin 1959 doğumlu çocuğu. Serde şairlik de vardır. İlk şiir kitabı “Aslı Gibi” Ozan Yayıncılık’a bağlı Babıali Kitaplığı’ndan çıktı.
Yüksel’i iyi tanırım; sevda yürekli bir insandır. Gözleri çakmak çakmaktır. İzmir'de aynı mahallede büyüdük, isyankârdır benim gibi. İsyanını şiir ve öykülerinde görebilirsiniz. İnişli-çıkışlı yaşamına karşın o hep umutludur, gözleri ışıl ışıldır.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...
RSS - Necmettin Yalçınkaya ağ günlüğü beslemesine abone olun.