Gofret ve Çikolata

Necmettin Yalçınkaya kullanıcısının resmi
Yazar Yüksel Kurtul’un “gofret ve çikolata” Anı/Öykü kitabı Ozan Yayıncılık’tan çıktı. Kitap 46 öyküden oluşuyor. Yazar yaşadıklarını anlatırken âdeta resmetmiş.

Yüksel Kurtul 1938’de mübadele ile Bulgaristan’dan gelen ve mecburi iskân sebebi ile Diyarbakır’a yerleşen bir ailenin 1959 doğumlu çocuğu. Serde şairlik de vardır. İlk şiir kitabı “Aslı Gibi” Ozan Yayıncılık’a bağlı Babıali Kitaplığı’ndan çıktı.
Yüksel’i iyi tanırım; sevda yürekli bir insandır. Gözleri çakmak çakmaktır. İzmir'de aynı mahallede büyüdük, isyankârdır benim gibi. İsyanını şiir ve öykülerinde görebilirsiniz. İnişli-çıkışlı yaşamına karşın o hep umutludur, gözleri ışıl ışıldır.
Önce kardeşi Kadri’yi yitirmesinin ardından annesi Fatma’yı yitirince yalnız kalır, bocalar, şiirlere sarılır, mısralara sığınır. Dünya tatlısı kızı Aslı onun tek yaşam kaynağı olur.
Anı/öykü kitabında kendisiyle yüzleşir. Geçtiği süreci hataları ve sevaplarıyla anlatır, özeleştiridir bu aynı zamanda.
Kitaba ismini veren “gofret ve çikolata” adlı öyküde yaşadığı hüznü ve sonbaharda sararmış yaprakların savruluşunu kendi bedeni üzerinde fazlaca hisseder. O an kahrolduğu, yerin dibine battığı andır. İşsizdir, tüm kapılar yüzüne çevrilmiş, evde rahatı ve huzuru kaçmıştır. Evin içinde bir ölü gibi dolaşır, kendisine söylenilen her laf bedenine bir iğne gibi saplanır. Kızı Aslı sürünerek babasının ceketine ulaşır, ara sıra getirdiği çikolataya ulaşamayınca, “Baba, yok…” deyip durur. Bir anlam veremez önce. Ama kaynanasının sesiyle tüm gerçek beyninde zonklar:
 “Çikolatayı bulamamıştır cebinden!”
Hızla sokağa fırlar, bir büfeye dalar. ”On sakız, on çikolata ve on gofret istiyorum.” der. İstediğini aldıktan sonra, “Parasını en kısa zamanda getirim” deyip hızla uzaklaşır oradan. Kızını mutlu etmenin yanında büfecinin şikâyet edeceği fikri ve polisin her an evine baskın yapar korkusu onu sabaha kadar uyutmaz. Sabahı bir arkadaşına varıp, ondan borç para alarak büfeciye koşar. Borcunu ödemek ister. Büfeci kabul etmez. “İşin içinde çocuk olunca bilirim yoksulluğu!” der. Gözleri dolar, içinde tuzlu ırmaklar akar yazarın.
Ben çok beğendim “gofret ve çikolata”yı. Bir çırpıda okudum. Yolu açık, okuyucusu bol olsun.
 

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Girit Leblebisi
  Ben vakitlice davranmış, gün batımını da izlemek için kahvelerin gürültüsünden uzakça bir bankı gözüme kestirip oturmuştum. Bir süre sonra,...