Ali Vafi ağ günlüğü

Otobüs

Ali Vafi kullanıcısının resmi

  Ben bu sıkıntılı durumu bildiğim için bir gün önceden hastaneye giden otobüs hattını öğrendim, durağı buldum. Hatta duraktaki tabelayı kontrol ettim ve otobüsün geliş saatini yazdım.
Randevu sabahı bir saat önceden durağa gelip otobüsü beklemeye başladım. Arada tabeladaki geliş saatlerini kontrol ediyordum. Heyecandan oturmuyor, ayakta dikelmiş bir halde bekliyordum.
Zaman çok ağır geçiyordu. Geçen her dakikası benim yüreğimdeki bir tohum gibi merakımı da büyütüyordu. Bu korkuyla karışık merakım o kadar büyüdü ki, dayanamadım taksi tutup hastaneye gittim sonunda.

Sigara

Ali Vafi kullanıcısının resmi

Çünkü onları az bir ücretle çalıştırıyordu işverenler. İş yerinden de kolay kolay izin vermezlerdi. Telefon edecek fırsatları bile olmazdı, bunu çok iyi biliyordum. Bazı İranlılar da geceleri sabahlara kadar İnternette, bilgisayar başında vakit geçirirler, ancak öğlen kalkarlardı yataktan. Bu düşünceler içinde telefonu açtım. Telefondaki ses benimle tatlı tatlı konuşmaya başladı. İlk anda tanıyamadım ama sonra Samet'in ismini söyleyince tanıdım onu. Samet benim eski bir dostumdur. Telefondaki kişiyi ise bir kez Ankara'da Ali Bıyık'ın pansiyonunda görmüştüm.

Burun Ameliyatı

Ali Vafi kullanıcısının resmi

Bir sabah kalkıp İranlı arkadaşların çalıştığı bir mağazaya gittim. Orada beş İranlı çalışıyordu biliyordum.  Önce Darüş'le karşılaştım. O yüzünün yarısını sargı beziyle kapatmıştı.  Gözlerinin altı morarmış, çökmüştü.
'Bu adam ya birisiyle kavga etmiş, ya da bir yere çarpmış.' Dedim kendi kendime.
-Darüş Bey hayrola birisiyle kavga falan mı ettiniz? Geçmiş olsun.
-Yok, dedi kavga etmedim, burun ameliyatı geçirdim.
-Gözlerinin altı çökmüş, morarmış.
-Burnumu çok küçük yaptılar.
-Hayırlı olsun yeni burnun.
-Sağol Ali Ağbi.

ESKİ CEKET

Ali Vafi kullanıcısının resmi

Başka bir şair lafa karıştı:
-Bu ceket o lanetli ceket midir?
Bir başkası:
-Hayır, bence bu beyaz cekettir.
Arkadaşlarım böyle söyleyince ceketime baktım. Ceketimin hiçbir kusuru yoktu. Sadece biraz eskiydi ve rengi kaçıktı.
Arkadaşlarımın gözlerine bakarak:
-Evet. Dedim.
Şairler toplantısından sonra, binadan dışarı çıktık. Bir sigara çıkarttım. Arkadaşım onu benden aldı, kendisi yaktı.
Sinirli bir şekilde:
-Sen başka bir sigara yak. Dedi.

Hamamda yüzme dersi

Ali Vafi kullanıcısının resmi

 
Mağazayı dolaşan birkaç aile vardı. İranlı arkadaşım, onlarla hararetli hararetli konuşuyor, müşterilerini memnun etmeye çalışıyordu. Benim geldiğimi ve özellikle de zamanında geldiğimi bilsin diye kendimi ona göstermek için müşterilerin ortasına daldım. Selam verdim, selamımı almadı. Müşterileriyle pazarlığa dalmıştı. Bir daha selam verdim, gene duymadı. Üçüncü de ancak duydu. Sadece “merhaba” der gibi başını salladı. Ben de mağazadan çıkıp dışarıda beklemeye karar verdim. Kendi kendime de:
-Gitmekten vaz mı geçtiler acaba bunlar? Diye söyleniyordum.

Kuşçu Abbas

Ali Vafi kullanıcısının resmi

Buraya gelen yabancılar hem o binada işlerini görürler hem de Bayat Pazarından kendilerine gerekli olan ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. ASAM yabancıların işlerini görüyordu. Iraklı Türkiye'de fazla kalamayacağını, bu yüzden kısa süreli tutabileceği bir ev aradığını ve üçüncü bir memlekete gitmek istediğini söylüyordu. Onların konuşmalarını o sırada duyan Abbas Efendi yanlarına gelip sordu:
-Nasıl bir ev arıyorsunuz? Benim elimde bir ev var. Kirası 400 liradır. Bu ev benim değil bir arkadaşımın, ama ben kiraya veriyorum.
Iraklı:

Duvar Saati

Ali Vafi kullanıcısının resmi

Taksicinin parasını ödeyip eşyalarımı aldım. Pansiyonun dördüncü katına, Behzat'la birlikte eşyaları yürüyerek çıkardık. Asansörü yoktu pansiyonun. Ben Behzat'ı iki yıldır tanıyordum. Bundan önce de onun pansiyonunda kalmıştım. Behzat kafeteryalarda bulaşıkçılık yapıyordu. Bu işten günde 30 lira aldığını söyler, ara sıra da şikâyet ederdi. "Tabaklardan müşterilerin kusmuklarını bile temizliyorum. “derdi.

Çizgili Gömlek

Ali Vafi kullanıcısının resmi

“Benim gömleğim seni neden ilgilendiriyor?”
“Sürekli üzerinde bu gömleği görmekten bıktım. Daha modern ve yeni bir gömlek giymeni istiyorum. Her gün aynı gömleği giyiyorsun, her yere aynı gömlekle gidiyorsun. Biraz değişiklik yap. Başka gömlek giy.”
“Benim başka başka gömlekler alacak param yok. Ben bu gömleğimle idare ediyorum.”
O ara Ahmet beni diğer arkadaşlarıyla tanıştırmak istedi.
“Bu arkadaşın adı Ertuğrul. Bu arkadaş da Fikret.”
Türklerde âdet gereği başlarımızı tokuşturarak selamlaştık. Bu arada Ahmet birkaç cümle Türkçe konuştu.

Ceza

Ali Vafi kullanıcısının resmi

-Behruz, sana bir müjdem var, dedi.  Artık bana bir hediye alırsın.
-Alırım, alırım, dedim. Hele sen önce müjdeli haberi ver.
-Sana bir iş buldum.
-Hadi ya! Nerede?
-Benim çalıştığım yerde. Çamaşır dikme işinde.
-Sen oraya eleman lazım değil diyordun.
-Öyleydi ama bugün işçilerden biri patronla tartıştı. Kavga ettiler. Polis geldi. Ve patron o elemanı işten kovdu. Bunun üzerine: ‘Bana yeni bir eleman lazım’ dedi patron. Ben de seni önerdim. Kabul etti. Gel bu akşam seninle bu olayı kutlayalım.”

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
RSS - Ali Vafi ağ günlüğü beslemesine abone olun.