Sıdıka Yakşi ağ günlüğü

MÜSLÜMANLIĞIMDAN ÇOK UTANIYORUM!

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

O bile geldi. Yediğim önümde, yemediğim ardımda denir ya. O durumdayım işte.

Ama yine de, içim huzursuz. Keşke orada yaşayan insanlar da mutlu olsalardı. Keşke IŞİD olmasaydı. Kimdir, nedir bilmiyorum. Amaçları nedir bilmiyorum. Onlarla ilgili yazılanları okuyamıyorum. Yaptıkları katliama bakamıyorum. Ezelden beri savaşlı filmleri bile izleyememişimdir. İnsanlara işkence yapılan filmlere bakamamışımdır. Bu yaşananlar film değil gerçek.

İçimdeki sıkıntı geçmiyor.

Ne yapsam huzursuzluk var içimde.

AYKIRI DÜŞÜNCELER; NE GEREĞİ VAR!

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

Ben olsam bende göndermeye korkarım çocukları şeker toplamaya. Hani pazarlamacılık yapan bayanlar vardır ya. Ben o tür işlerden de her zaman çekinmişimdir. Bilmediğim birinin kapısını çalıp, bir şeyler satmaya her zaman korkmuşumdur. Böyle bir iş hiç yapmadım. Yapanların da cesaretine hayranım. Bravo diyorum. Ödüm kopar benim. 

Sevgi nereye gitti?

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

 -Evet, öyle sürekli birbirlerini öldürüyorlar. Ben bakamıyorum. Neden böyle yapıyorlar kızım? Bu insanlara ne oldu?

 -Geçim derdi.

 -Kızların, kadınların istekleri çok.

 -Erkeklerde kadınları mal gibi görüp sahipleniyor.

 -Ne olacak böyle kızım?

-Azaldı diyorlar, hani nerede, her gün yine bir kadın cinayeti. -Bu yaşıma geldim. Hiç böyle şey görmedim. Son yıllarda azdı bu olaylar.

Ben Sizin Kitaplarınızı Okumayı seviyorum

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

 Ya da sizi kendime benzettim. Hani fotoğraf çekilirken çok sıkıldığını, sürekli arkalara kaçtığını, konferans verirken sürekli konuşmaktan hoşlanmadığını, annenle sürekli didiştiğini, gösterişli giyinmeyi sevmediğini, kılık kıyafet konusuna çok önem vermediğini... Yazmışsın ya. "Beni mi anlatıyor acaba bu kadın" dedim.

KOKULAR

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

Bazen kitapları incelerken alır, içlerini açar koklayıp öyle bırakırım yerine. Bir kitaba başlamadan önce, koklar öyle başlarım okumaya.
Ohh bana mis gibi gelir.
Herkes sevmeyebilir bilemem elbette.
Kızarmış ekmek nasıl güzel kokar. Karnım aç değil mi dedin, ama kızarmış ekmek kokusunu duyup da yemek istemeyen insan olur mu? Bilmiyorum.

Hastalığımı Anında Anlatayım Doğal Olsun

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

Öksürük midemin oralarında bir yerden geliyor. Dışarı çıkana, öksürene kadar çok fena canım yanıyor. Başıma da bir ağrı giriyor ve resmen kıvranıyorum. Ateşimin 40 derece olduğuna eminim. Her yanım cayır cayır yanıyor. Avuçlarımdan, gözlerimden, ağzımdan ateş çıkıyor. Derecem de yok ki ölçeyim. Gece vakti doktora falan gidemem. Söğüt’teyken giderdik. Oradaki doktorları tanıyorduk. Candan davranırlardı. Bilecik ve Sögüt ilçesinin bazı olanakları Eskişehir'den daha güzeldi. Bazen özlüyorum.

25 YILLIK SEVGİLİ FIRINIM

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

Bu zamana kadar da hiç tamir yüzü görmedi. Fırınım bozuldu. Emektar fırınımdan ayrılacağım için çok üzgünüm. Ona bir veda töreni mi yapsam. Birkaç arkadaş cağırsam, bugün pişmeyen böreğimden bir yudum koysam, yanına da başka bir şeyler koysam… Otursak ruhuna bir Yasin okusak dermişim. Fırınımı süsleyerek aşağıya indirip çöpe bıraksam. Bırakınca da başında bir dakikalık saygı duruşunda beklesem dermişim. Fırınımın dili olsa da benimle konuşsa. Birlikte mutfakta onunla neler neler paylaştığımızı anlatsa. eğer konuşabilseydi, benim kitabıma bir konu olurdu. Şu gün birlikte şu böreği yaptık.

Komşusunun oğlu

Sıdıka Yakşi kullanıcısının resmi

Eşi her ne kadar, "karışma sen. Sen evleneceğim kişiyi kendin bulmadın mı? Sana ne’" dese de komşusunun oğlu evlensin mutlu olsun istiyor. Aslında tanımıyor bile doğru düzgün. Kendisi bekârken, onun kardeşleriyle görüşürlerdi her zaman. Hiç dikkat etmemişti komşunun oğluna.
Belki daha önce bir komşu oğlundan fena kazık yediği içindir.
On beş yaşındayken de komşunun oğluna aşık olmuştu da başına gelmeyen kalmamıştı.
Aslında eşi doğru söylüyordu. İnsanlar evlenecekleri kişiyi kendileri bulsunlardı.
Annesi biricik oğlunu evlendirebilmek için çırpınıp duruyor.

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
SINIRSIZ KÜTÜPHANE
SINIRSIZ KÜTÜPHANE Tutsakların içeride yazdığı yüzden fazla kitap, resim ve karikatür ile fotoğrafçıların bu temada çektiği / yaptığı fotoğrafları...

Konuk Yazarlar

ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
RSS - Sıdıka Yakşi ağ günlüğü beslemesine abone olun.