Çocuk olmak istiyorum, seken kurşunlarla yaralanmamış
Obüslerle, yıkılan duvarların altında ezilmeyen
Evleri hiç yakılmış, yıkılmış virane olmamış
Sokaklarından ölümcül tankların geçmediği
Dağlarından barut değil
Menekşe kokan
Palet seslerin yükselmediği
Gece yarısı, uykusu bölünmemiş
Gözlerinden hiç yaşlar dökülmeyen
Ellerine, yüzüne toz, toprak bulaşmamış
Kanadı, kolu kırılmamış kelebeklerin uçuştuğu
Vahşetin kan kusmadığı, dünyanın herhangi bir yerinde
Çocuk olmak istiyorum, acılara, karanlığa tutunarak değil
Hayata, berekete, huzura kaygısızca sarılarak
Engine, aydınlığa, geleceğe doğru
Taylar gibi koşarak
Çocukça
Üzerinde yaşanan
Şu koca gezegende
Büyüklerin yaptığı gibi
Ermeni, Çingene
Kürt, Türk
Laz, Arap
Ayrımı yapmadan
Tüm emsallerimle beraber
El ele oynamak istiyorum, dünyanın her hangi bir yerinde
Çocuk olmak istiyorum, tüm duygularımla, arzularımla
Silvan’da, Mazgirt’te, Eleşkirt’te, Savur’da ki
Ateş püskürten tankların arkasına
Elleri, ayakları bağlanan
Bedenleri paramparça
Etleri lime-lime
Hayalleri yok edilen
Kürt çocukları gibi
Acıyı
Yaşayanlardan değil
Hüzünden çok uzak
Ama hep umutla
Gülebildiğince
Mutlu olmak
Alnına
Sıcak öpücükler kondurulan çocuk
Güneş doğuşunda ki aydınlık
Her yağmur içindeki bereket
Huzur, yaşam
Sevinç kaynağı olan
Her anne kucağında ki hissedilen sıcaklık
İlk aşk tadında olan unutulmayan yar gibi
Anımsanmak istiyorum, dünyanın her hangi bir yerinde
Mehmet Çobanoğlu
19.06.2017
İstanbul