Hapisanesiz Toplum Arayışı.. Münker Odabaşı

Görülmüştür kullanıcısının resmi
“Türkiye’nin hapishane karnesini grafikleştiren ve kapatılmanın arttığı bir dönemde, başka bir ‘ıslah’ imkânının mümkün olabileceğini savunan ‘Hapishanesiz Toplum Arayışı’, herkesi konu üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor

 
Cezalandırıcı kültüre sahip toplumlarda, 21. yüzyılda dahi kapatılma/hapsetme uygulamasının artarak devam ettiği ve bireyin hapsedilerek “ıslah” edilmeye çalışıldığı görülüyor. Fakat diğer taraftan mağdur odaklı onarıcı adalet sistemini benimseyen demokratik toplumlarda, hapishanesiz toplum anlayışı çerçevesinde hapsetme dışı alternatif tedbirlerin uygulandığı ve kimi ülkelerin de mevcut hapishanelerini kapattığı veya kiraladığı görülüyor.
Türkiye’de ise hapsetmenin giderek arttığı, yeni “cezaevi” yapımının artarak devam ettiği ve hapishane kapasitelerinin rekor derecede arttırıldığı görülüyor. Ayrıca Cumhuriyet tarihi boyunca 50 binlerde seyreden mahpus sayısının özellikle de son 15 yılda ciddi bir artış trendi göstererek 300 binlere ulaştığı bilinmektedir.
Diğer taraftan dünyada mahpus nüfusunun en fazla olduğu 7. ülke olan Türkiye’de kampüs “cezakent”lerin sayısı da her geçen gün giderek artmaktadır. Öte yandan dördüncü kuvvet olan medyanın ise bu “yeni” kapatılma mekânlarını övdüğü, yücelttiği, “modern” mekânlar olarak sunduğu ve “fabrika gibi” metaforuyla olumlu bakış açısını sürdürdüğü, hapishanelere yönelik mevcut egemen söylemi yeniden ürettiği ve üretim vurgusuyla kapatılma mekânlarını meşrulaştırdığı görülüyor.
 
Hapishanesizliğin cezasızlık olmadığı gerçeğini göz önünde bulunduran, mahpus odaklı bir habercilik anlayışının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren, Türkiye’nin hapishane karnesini grafikleştiren ve kapatılmanın arttığı bir dönemde, başka bir “ıslah” imkânının mümkün olabileceğini savunan Hapishanesiz Toplum Arayışı, herkesi konu üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.
 
Cezalandırıcı kültüre sahip toplumlarda, 21. yüzyılda dahi kapatılma/hapsetme uygulamasının artarak devam ettiği ve bireyin hapsedilerek “ıslah” edilmeye çalışıldığı görülüyor. Fakat diğer taraftan mağdur odaklı onarıcı adalet sistemini benimseyen demokratik toplumlarda, hapishanesiz toplum anlayışı çerçevesinde hapsetme dışı alternatif tedbirlerin uygulandığı ve kimi ülkelerin de mevcut hapishanelerini kapattığı veya kiraladığı görülüyor.
 
Türkiye’de ise hapsetmenin giderek arttığı, yeni “cezaevi” yapımının artarak devam ettiği ve hapishane kapasitelerinin rekor derecede arttırıldığı görülüyor. Ayrıca Cumhuriyet tarihi boyunca 50 binlerde seyreden mahpus sayısının özellikle de son 15 yılda ciddi bir artış trendi göstererek 300 binlere ulaştığı bilinmektedir.
 
Diğer taraftan dünyada mahpus nüfusunun en fazla olduğu 7. ülke olan Türkiye’de kampüs “cezakent”lerin sayısı da her geçen gün giderek artmaktadır. Öte yandan dördüncü kuvvet olan medyanın ise bu “yeni” kapatılma mekânlarını övdüğü, yücelttiği, “modern” mekânlar olarak sunduğu ve “fabrika gibi” metaforuyla olumlu bakış açısını sürdürdüğü, hapishanelere yönelik mevcut egemen söylemi yeniden ürettiği ve üretim vurgusuyla kapatılma mekânlarını meşrulaştırdığı görülüyor.
 
Hapishanesizliğin cezasızlık olmadığı gerçeğini göz önünde bulunduran, mahpus odaklı bir habercilik anlayışının geliştirilmesi gerektiğini dile getiren, Türkiye’nin hapishane karnesini grafikleştiren ve kapatılmanın arttığı bir dönemde, başka bir “ıslah” imkânının mümkün olabileceğini savunan Hapishanesiz Toplum Arayışı, herkesi konu üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor.
 
Künye: Hapishanesiz Toplum arayışı, Münker Odabaşı, Lejand Yayınevi.

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...