Belki bir elinde mutluluk olacak bir elinde umut,
Hangisini bana bahşedecekti hayat dedikleri zaman
Mutluluk mu yoksa mutluluğa duyulan umut mu? Umutsuz mutluluk olmazdı ya zaten!
Umut düştü benim payıma da! Umut etmek, umutla yaşamak…
Umut nedir peki? Siz de hiç düşündünüz mü? Bir mutluluk mu yoksa acı çekmek mi?
Yoksa sadece bir çaresizlik mi umut! Neydi?
Kuşadası Güzelçamlı’daki masmavi bir denizin kıyısında berrak dalgaların arkasından gelecek Sevda gemisini beklemek mi umut?
Umut neydi ki bana hayat umut etmeyi öğretiyor?
Yoksa Ankara Batıkent’te Yekta Güngör Özden Yürüyüş Parkında gecenin karanlığında yürürken yolda duran boş su kutusuna tekme atmak mı umut? Ya da bir arkadaşımın Antalya’dan denizden toplayıp bana hediye ettiği çakıl taşlarını ceplerime doldurup onları tek tek saymak mıydı, ya da cep telefonumdaki resimlerin yüzlerine bakıp güzel olan anıları tazelemek miydi umut?
Bu örnekleri çoğaltabiliriz…
Eksilen günleri saymak yerine yaşayacağın günlerin sayısını bilip onları saymak mıydı umut?
Umut neydi ki hayat bana umudu öğretmeye çalışıyordu!
Geçmiş okul yıllarımdaki güzel günlerin tekrar gelecekte de olacağına inanmak mı yoksa güzel, hoş, harika düşüncelere boğulmuşken çıkış yolu bulmak mı umut?
Attığımız her adımda bir öncekini unutmak mı, kördüğüm kaderi çözeceğine inanmak mı?
Umut neydi ki hayat bana umudu öğretiyor?
Akşam olduğunda oturup elimde demli bir çay, yanı başımda güzel kızlarım, yakışıklı damatlarım ve mükemmel torunlarımla beraber karşıdaki mor sümbüllü dağlara bakıp gün batımını seyretmek miydi umut?
Yoksa yeniden umut güneşimin doğacağına inanmak mı?
Siyah Gülü koklarken dikenini yok saymak kanayan avuçlarımda Beyaz Papatya çiçeğini tutmaya çalışmak mı umut?
Umut neydi ki arkadaşım, hayat bana umudu öğretiyor...
Benim için olmadığını düşündüğüm günahlarımın cezasını şimdiden çekmek mi umut?
Yoksa yarını bugünden yaşamak mıydı ya da yarınsız bugünü geçmişe göndermek mi?
Umut neydi ki hayat bana umudu öğretmeye çalışıyor…
Oysa umut; mutluluktur, sevgidir, huzurdur, barıştır.
Hayat bana umut’u yanlış öğretiyor?
Siz ne dersiniz?
Ali Cemal Türkmen
Umut Vazgeçilmez Tutkum
Bir akıntıya kapıldım gidiyorum hayatımın bana vereceğinden habersiz,
Kategori:
Bunları Okudunuz mu?
Hapishane Edebiyatı
Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan
Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...
Konuk Yazarlar
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu.
Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın…
Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı.
“Korkma Zine, okulun reviri var,...
"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...