çıkıp gelmişiz pusudan hepimiz ağacız o vakit
çam çınar söğüdüz salkımsız
yürüdük azalan orman değil
bir parça zaman avuçlarımızda bir parçacık ar
gelmeler gitmeler usulca eksilen kelimeler
tarifsiz içimi burkan sona yanmalar
hem herkesin dilinde bir telaş
yüzümüz foyası dökülen duvar
canhıraş boşlukta çırayız her şey oyuna dahil
kusursuz ve asırlardır oynanan
eski bir temmuz ayazı isli bir şehirden dönüyor
kandan adam yapan çocuklar
yeni bir sevda kazımalı şimdi her sokak başına
beyaz
külün bildiğidir yüzün kızardığı
hayat dediğin ikircikli tavırmış ne tuhaf
ölümden öte köymüş mühür bozulsun
belki bir şiir daha üşür dağılıp tutuşmuş mevsiminden
eski kitaplar arasında tütsüdür belki rengini böyle düşürür gül
başlar yaz ortasında korkak bir kar davası
elinde çakmak piyondur tekbir dizeler yarıya çekilir
katil evin kedisidir hepimizin bildiği
şimdi bütün gemileri tek tek...