Şair Hıdır Işık’ın Ödüllü Kitabı Okuyucuyla Buluştu

Edebiyat Bahcesi kullanıcısının resmi
Son yılların adından söz ettiren genç şairlerinden Hıdır Işık’ın 2015 Attilâ İlhan Şiir Ödüllü -di ve Diriliş Avlusu adlı şiir kitabı okuyucularla buluştu. Aşkın Su Halleri, Varoluşun Nükteli Ağrısı ile -di ve Diriliş Avlusu başlıklı üç bölümden oluşan kitap varoluşsal sorgulama eksenli tematik bütünlüğüyle dikkat çekiyor.

Toplumcu gerçekçi şiir izleğini, insanın hayal gücü yeteneğini ortaya koyan imgesel diliyle özgün bir düzlemde harmanlamayı başaran Hıdır Işık, şiirin kadimden bu yana insanın iç zenginliğini resmeden güçlü bir akıntı olduğunu ve bireyin hayatın her bir karesine uzanan duyarlılık katmanlarını genişleterek onu algılanabilir dünyanın ötesine taşıyan bir yaşam damarı olduğunu düşündürüyor şiirlerinde.
Geleneksel şiirin ses ahengini, coşkulu anlatımını ve hüzün temaslarını çağdaş şiir izleğine eklemleyen şair, imgesel derinliğin çağrışımcı akarındaki dolaşımlarıyla yeni bir doğuş iklimi sunuyor. İnsanı maddesel dünyadan alıp uygarlığın nirengi noktasından bugüne olan serüvenine çekiyor, kendi gerçekliğiyle yüzleştiriyor, soyut duyumsamanın algı temasından öteye, bir nevi tabiatın büyülü penceresinden kâinatın zerresi olmaya uzanan yolun anlam derinliğine sürüklüyor.
Hıdır Işık pastoral bir şölene evirdiği şiirleriyle, dipsiz sarnıçlarda, saklı orman göllerinde, kem dilli rüyalarda, zamanla yaşıt yaralarda, gül kokan akşamlarda, unutulmuş çarşılarda, çaresizliğin çarmıhı kentlerde, dijital çağın algı bulanıklığında dolaşıyor; ışığı heceleyerek bulduğu yaşam büyüsünü çocukların gamzeleriyle eşitliyor; gökyüzü avlusu bildiği aşkın su hallerinden çoğalarak varoluşun nükteli ağrısını dindirmeye uzatıyor tanrısal sessizliğin sesini.
Niteliği ve ses ahengini önceleyen şiirlerinde, kaçınılmaz bir uğrak yeri gibi duran toplumun ve çağın çıkmazlarını yaşadığı atlastan yola çıkarak evrensel bir formda irdeleyen ve bunların çözümünün insanın kendisiyle yüzleşmesinde olduğunu imleyen Hıdır Işık’ın, Mühür Yayınları tarafından yayınlanan kitabının okuyucuya sesini uzattığı arka kapak alıntısı ise şöyle.
 
 önce sesimi aradım, kalbim yoktu;
 gittim çığlığımın çakıldığı kuytuya
 
 kan dolu bir kuyuda buldum belleğimi
 o vakit sordum su neden kararır, diye
 
 sonraları öğrendim, karanlık
 en gizil cürümüymüş insanın
 
 kaçtım sonra yaşayan ölüler kavminden
 çocuklar gamzelerinde yer ayırmıştı çünkü

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...