“Mayınlı bir alanda” cesurca yol almaya davet eden metin...

Görülmüştür kullanıcısının resmi
“Arkası Yarın”da adım adım kendini aşan bir kadının gelişimine tanık oluruz. Kadın geliştikçe, farkındalık bilincine ulaştıkça, “ilerici” erkeğin geleneksel yaklaşımları ön plana çıkıyor. Erkeğin “özgürlük ve eşitlik” anlayışı, kendi hakimiyeti altında tutma anlayışına dayanıyor. İktidarcı ve cinsiyetçi yaklaşımı aşamadığı için de “kaçıyor”. Kaçış pratiği, kendi gerçekliğiyle yüzleşmemeden ileri geliyor. Cinsellik ve iktidar ilişki diyalektiğinin iç içe oluşu, metinde çok sade ve etkili anlatılıyor. Yine bilgi ile iktidar ilişkisi de öyle… Murat ÇETİNKAYA. F Tipi Hapishane B2-6-67. BOLU

 
Göndermiş olduğunuz “Arkası Yarın” ve “Gökyüzünün Fıskiyesi” adlı kitapları aldım. İlginiz ve duyarlılığınız için içtenlikle teşekkür ederim.
 “Arkası Yarın”ı dikkatli ve yakın okumaya tabi tuttum. Okumaktan keyif aldığımı belirtmeliyim. “Kendini okutan metin”lerdendi.
Yazar “hassas bir konuyu” odağa almış ve çok da yaratıcı bir teknikle anlatmış.
Metnin yapısı, anlatı biçimi çok hoş; estetik değer yargısı ve düşünce üreten potansiyeliyle okuru üretim sürecinin bileşeni haline kolayca getiriyor.
            Kadın ve erkek ilişkisi çeşitli biçimlerde ara ara tartışılır ama hiçbir zaman majör söylemin dışına çıkılmaz. Bu söylemde de “özgürlük” püriten anlayışa indirgenir ve ahlaki miyoplukla ele alınır genelde. Hal böyle olduğu için de, gerçek anlamda bir özgürlük bilinci ve ahlakı gelişmez. Dolayısıyla “gerçek düşünceler” sessizlikler de saklanır.
            “Arkası Yarın”da adım adım kendini aşan bir kadının gelişimine tanık oluruz. Kadın geliştikçe, farkındalık bilincine ulaştıkça, “ilerici” erkeğin geleneksel yaklaşımları ön plana çıkıyor. Erkeğin “özgürlük ve eşitlik” anlayışı, kendi hakimiyeti altında tutma anlayışına dayanıyor. İktidarcı ve cinsiyetçi yaklaşımı aşamadığı için de “kaçıyor”. Kaçış pratiği, kendi gerçekliğiyle yüzleşmemeden ileri geliyor. Cinsellik ve iktidar ilişki diyalektiğinin iç içe oluşu, metinde çok sade ve etkili anlatılıyor. Yine bilgi ile iktidar ilişkisi de öyle…
            “Büyük ütopyaları” kendi yaşam ve kişiliğinde somutlamayan insanların riyakarlığı sorgulanmalı der metin bize. Ve bu imgesel düşünceyle de insani oluş sürecine daha derinden ve özelden yaklaşılması gerektirdiğini hatırlatır. Bu anlamda yarım yaşadıklarımızı tamamlamak için yarınları beklemeden bugün ve şimdiden başlamalıyız!
            Kısacası, “mayınlı bir alanda” cesurca yol almaya davet eden metinde hikaye gerçek yaşamdan daha sahici özellik taşır.
            Düşlediğimizi yaşadığımız oranda özgürüz!
 
Murat ÇETİNKAYA
F Tipi Hapishane B2-6-67
BOLU

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Dergisinin 54. Sayısı Çıktı
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ocak-Şubat-Mart 2025 tarihli 54. sayısı...
Ümüş Eylül Dergisinin 53. Sayısı Yayınla...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan  Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Ekim-Kasım-Aralık 2024 tarihli 53. sayısı...
Düşünsel özgürlüğün Sınırsız Kütüphanesi...
Görülmüştür Kolektifi, Redfotoğraf grubu ve Karşı Sanat, “içerdekilerle dışardakileri buluşturan” ortak bir sergiye daha imza atıyor. Fotoğrafçılar,...

Konuk Yazarlar

Feyza Eren’den Akdeniz’e Lirik Bir Güzel...
  Uzun yıllardır sanat yaşamını ABD’de sürdüren Feyza Eren, “Vedadır Belki” adlı, tekli çalışmasıyla yeniden...
80’LİK DULLAR-1/ Sedat ÖNCER
Çünkü nüfusu orta yaşın da çok ötesinde insanlardan kuruluydu. Beldenin tek camisinden gün yoktu ki bir sela sesi duyulmasın… Emeklilerin tercih...
ZİNE/ Nazir Atila
Zine birden telaşlandı. İçini derin bir üzüntü kapladı. Yüreği korkuyla karışık bir heyecanla atmaya başladı. “Korkma Zine, okulun reviri var,...