YA STAR ROMANININ TARİHSEL ÇAĞRILARI
YA STAR ROMANININ TARİHSEL ÇAĞRILARI
YA STAR ROMANININ TARİHSEL ÇAĞRILARI
Dostlar alışverişte görsün diye fotoğrafını paylaşıp üç gün sonra da unutan toplumun balık hafızasından da bahsetmeyeceğim. Toplumun daha korkunç bir kötülükle sıradanlaştırdığı ölümün perde arkasındaki anlatacağım.
Masalın romanlaştığı yer yer şiirleştiği modern bir ağıdın orta yerinde bu sefer de felsefe eserini andıran derinlik, okuru her şeyin güzel ve bakir olduğu o ilk ana götürüyor. Yazarın bizi gezdirdiği topraklarda su konuşur, taş bilgedir, cümle hayvanlar dost, tüm insanlar eşittir. Daha para gelmemiştir. Alınıp satılan herhangi bir şey yoktur. Eti için vurulan ceylandan helallik alınır, sözlerin yarattığı bilgelik en yüce değerdir. Bu dünyada hırs ve bencillik yoktur. Daha kan dökülmemiş , toprağın ırzına geçilmemiş, insan köleleştirilmemiştir.
Adil Okay
TAŞIN FAZLASINI ATMAK
Alihan DEMİR ’in Sis Yayınları’ndan çıkan romanı, moderniteye dair uzun bir eleştiri diye nitelendirebilir. Karşılaştığım ve okuduğum tek kitabı yine de bir değerlendirme yapacak olursam: YA STAR! Bir çığlık, bir tanrıçanın iç dökümü… Bir kadının çaresizliğinden, çare yaratan yürüyüş anlatısı. Zamane insanının, kadın şahsında kendini; tarihin başlangıcı sayılan Sümer’de Tanrıça İştar kimliğinde bulma arayışı. Özgürlük haykırışı!