Ayhan Kavak

‘Firar eder’, ‘yazım’ başımdan uçar gider…

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
“… Bu kez yalnızdım. İkinci gün hapishanenin kantininden bir kalemle kâğıt alabilmeyi başardım. Yirmi dört saat gelmesini beklediğim, değeri ölçülemeyecek şeylerdi bunlar. Bir hikâye yazmaya başladım. Hapiste her ne pahasına olursa olsun çalışmak, aklı meşgul etmek, akıl hijyeninin temel kuralıdır. İşte onun için yazmaya başladım.”

FİRARİ YAZILAR KİTABINA DAİR DEĞİNMELER

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
FİRARİ YAZILAR KİTABINA DAİR DEĞİNMELER
(İçerideki Yazarlarla Söyleşiler)
            Havalandırmada (cezaevi avlusu) geziyordum. “Seni mazgaldan çağırıyorlar” dediler. Gittim baktım, “Firari Yazılar geldi, al” dedi ilgili personel, daha lafı bitmeden, mazgal1 kapanmadan arkadan sesler yükselmeye başladı.
            “Kim firar etmiş?”
            “Geri mi getirmişler?”
            “Niye yakalanmış? Nereliymiş?”
            “Ne zaman gelecek? Sen nereden tanıyorsun?”
            “İnsan firar ettikten sonra bir daha gelir mi?”

Tutsak Dr. Ayhan Kavak'tan Bir Kitap Tanıtımı: "TUHAF BULUŞMALAR"

Görülmüştür kullanıcısının resmi

Shakespeare, Hamlet’e “Bu Danimarka devletinde çürümüş bir şeyler var” diye söyletir. Acaba Danimarka devletinde tek mi çürüme var? İktidar ve devletçi yapılanmaların olduğu her yerde çürüme yok mu? Özellikle projektörümüzü günümüze tutarak olay ve olguları değerlendirdiğimizde açığa çıkacak hakikat, ‘Yeni Dünya Düzeni’ denen neoliberal sistemin yol açtığı çürümenin nüfuz etmedik alan bırakmamasıdır. Sonbahar yaprakları gibi dökülen sözcüklerin altında saklı kalan Dünyanın büyüsü bitirilmek istenmektedir. Ne yazık, doğa, toplum ve birey tahrip edilip çürütülmeyle karşı karşıyadır.

ARI, BÖRTÜ BÖCEK VE MARTILAR

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
ARI, BÖRTÜ BÖCEK VE MARTILAR
            Asuman, safra niyetine zamanın atıldığı kutucuk kuyudan görebildiğim kadardır. Ufku çalınmış parça pürçük aydınlıkta ateş almaya gelen güneş tez çekilir, gölgeye kesilir dört duvar. Bir yerlerde var, biliyorum; bir yerlerde parıldamayı sürdürmekte güneş. Ne yazık, benden ırak, nasipsizim ondan…

“Korona Günlerinde Mahpusluk” kitabının yayınlanmış olması zemheri soğuklarına direnme gücü verdi.

Görülmüştür kullanıcısının resmi

 
KORONA GÜNLERİNDE MAHPUSLUK
 
Mart 2020’de hayatımıza bir girip pir giren, canlar alan Korona illeti dört mevsim yedi iklime sirayet etti. Tarihsel-toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel boyutlarda geliştirilecek analiz ve tespitler hakkında çok şey söylenmesi gerekecek. Küresel ölçekte baharı olmayan bir yılın ardından insanlık adına da kaybedilecek senelere de hazırlıklı olunmalı. Her yer kış ve her yer pandemiden hallice. Böylesi bir ortamda, olumsuz anlamda en çok etkilenecek kuşkusuz mazlum ve madunlar olmaktadır.
 

Sayfalar

Hapishane Edebiyatı

Ümüş Eylül Hapishane Dergisinin 51. Sayı...
Tekirdağ Cezaevi tutsaklarınca elle yazılıp mektuplarla dağıtılan Ümüş Eylül Kültür-Sanat dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 tarihli 51. sayısı...
TEK KİŞİLİK HÜCREDE YAZILAN BİR ÖYKÜ: DE...
               Mahallenin kimi çocukları ondan hem korkar hem de onunla uğraşmaktan vazgeçmezdi kargalar...
Duvarları delen çizgiler
Balıkesir Burhaniye yakınlarında yaşayan arkadaşlara davet. 10 Aralık'ta Insan hakları haftasında, Burhaniye Yerel Demokrasi ve Insan Hakları Gündemi...

Konuk Yazarlar

"BİZ BAŞKA TÜRLÜ SEVERDİK BİRBİRİMİ...
Derken, Galata Yokuşu'nun oralarda, yeni kurulmuş bir ajansta iş buldum. Burada getir götür işlerine bakacak ve Tünel'den başlayıp, Levent'e...
Mivan’ın bakışı Bahri’nin ağıdı/ Uğur YI...
  Neyse bir ihtimal dedik, başladık isteklerimizi sıralamaya: “Bahri arkadaş sen kuzeninin çok güzel saat yaptığını…” daha sözümü bitirmeden, “...
Utanmak/ Sıdo için/ Sevda KURAN
  Fakiri, zengini, orta hallisi, Alevi’si, Sünni’si, Ermeni'si, hacısı, hocası, orospusu, delisi ve de pavyon kabadayıları, sarhoşlarıyla...
Ayhan Kavak beslemesine abone olun.